Kan dökmekten çekinmeyen savaş tanrısı Ares ‘in(Mars) güzellik ve aşk tanrısı Aphrodite’in (Venüs) kollarında nasıl birleşiyordu? Yok eden tanrı ile yaratan tanrıçanın ortak noktaları neydi?

Astrolojik olarak Venüs (Boğa, Terazi) ve Mars (Koç) , uyum ve savaş , sevgi ve nefret bugünde aşkın vazgeçilmez iki öğesi. Aşk sonsuz mutluluk verirken insanı dayanılmaz acılarda yaratabiliyor o yüzden bu iki aşığın öyküsünü dinlemek gerekir.

Aphrodite ve Ares şehvetlerini saklayamayan gizli aşıklardır. Aphrodite, ateş tanrısı eşi Hephaistos’u aldatıyordu. Ares önceleri Aphrodite’i elde etmek için ona kıymetli hediyeler sundu. Ares geceleri Aphrodite’i ziyaret’e geliyordu. Gece buluşan aşıklar gündüzün çıkıp gelmesini istemiyorlardı çünkü gün ışığı tüm sakladıklarını ortaya serecekti. Bunu önlemek için için Ares yanında genç delikanlı Alektryon’u da götürüyordu bekçilik yapsın diye. Onun görevi daha ufuk görünmeden onları uyandırmak idi. Alektryon bir gün uyuya kaldı ve güneş aşıkları gördü. Ve zaman geçmeden güneş Hephaistos’u haberdar etti. Hephaistos gelecek gece bir için bir plan yaptı. Demirci ustası çok hafif ama kuvvetli madeni bir file yaptı. Filenin iki ucunu karyolanın ayaklarına , diğer iki ucunuda tavana iliştirdi. Ve oradan ayrıldı, aşıkların gelmesini bekledi. Her ikisi de yatağa girince file büzüldü ve onlar filenin altında kaldılar. Ve Hephaistos kapıda göründü , bütün tanrıları bu ahlaksızlığı görmeleri için çağırdı. Sonunda aşıklar kendilerini seyreden tanrıların gözleri önünde çıplak kaldılar.

Aşk ve tutkunun karşısında tanrılar bile zayıf kalıyor ve boyun eğiyorlar. Haritalarda Venüs-Mars açıları özellikle kavuşumu kişiyi üçlü ilişkiler çemberine kişiyi maruz bırakabiliyor. “Aşık”elde edilmesi gereken olabiliyor ve şehvet aşıklara göz açtırmıyor.

Gülden Bulut, 2014