31 Ocak ve 16 Şubat tarihinde meydana gelen Ay ve Güneş tutulmaları, haritanızda tetiklendiyse hayatınızda zorunlu bir ayrılık yaşamış olabilirsiniz. Bu ayrılık ister ölüm olsun ister sevgilinin gidişi veya bitmeyeceğine inandığınız bir şeyin bitişi veya başka bir şey. Neyse olan kendini kırılmış, canınız yanmış, kendinizi kabuk bağlayan yaralarınızın yeniden kanamaya başlamasıyla baş başa bulmuş olabilirsiniz. Ve eş zamanlı gelen duygular kızgınlık ve öfke olacaktır. Ölüm sonrası arkada kalan kişinin yasını yaşarken de aynı şeyi yaşarız aslında, içe dönmüş öfke. Bunu hak etmediğinize dair tüm söylemler zihnimizde dolaşır durur. Hayal kırıklığına uğramış ve güçsüz hissederken sizi daha da aşağıya iten bu duygudan kurtulmanın tek yolunu, gökyüzü söylüyor, Balıktaki güçlü stelyum!

Mesaj net, affet! Bırak veya vazgeç. Neyse algın diğerinin suçlamakla ilgili ondan da vazgeç. Eğer varsa hatası, suçu bağışla. Çünkü cezalandırmaya çalıştıkça zarar vereceğin tek kişi kendin olacaksın!

Kötü zamanları unutmayı seçmek ve acının sizi terk edebilmesi için tek yol affetmekten geçer. Affetme kavramı üzerine önde gelen araştırmacılardan biri olan Enright “affetmek” için şöyle diyor; Affetmek, bireyin öfkesine, olumsuz kararlarına ve kişiyi haksız bir şekilde incitmiş kişilere karşı olan durumdan, bireyin gönüllü bir şekilde vazgeçmesi, bunu yaparken aynı zamanda o kişiye karşı şefkat, cömertlik ve hatta sevgi gibi olumlu duyguları beslemesidir.

İşin ilginciyse affetmenin her şeklinin kendinize yaptığınız iyilikten başka bir şey olmadığı! Hargrave, affeden kişinin, sevilmeyen ve değer görmeyen birisi olarak, otomatik olarak suçluluk ve utanç duygularını bertaraf ettiğini söylüyor. Ve karşılığı olan bir bedelin üzerine bir çizgi atarak ilişkideki güvenin tekrar sağlamayı mümkün kılamasanız da gelecekteki tüm ilişkilerinizi iyileştiriyorsunuz.

Hepimizin bu içgörü ve anlayışa ulaşabilmesi umuduyla…

Gülden Bulut

23 Şubat 2018