“Her şeyin bir zamanı var…” Yaşamda her şey kendine ait bir zaman döngüsüne sahiptir. Her şey her an yapılabilir ama kendi zamanlamasına uygun bir şekilde yapılırsa daha iyi sonuç verir.
Yeni Ay
Bu bir döngünün ilk fazı, ardından gelen 29 yıllık dönemi şekillendiren bir başlangıç veya doğuş zamanıdır. İnsanlar, ilerletilmiş Yeni Ay’ı ortalama yaşam süreleri boyunca iki veya üç kez deneyimler ve bu ilerletilmiş Yeni Aylar genellikle birbirini takip eden evlerde ve burçlarda meydana gelir.
Bir Yeni Ay’ın ortaya çıktığı ev ve burç, belirleyici olması ve bu 29 yıllık dönemin ana temasına ışık tutması açısından önemlidir. Bu, hayatınızda yeni bir gelişim sürecine gireceğiniz fazdır. Yeni meşgalelere yönelme dürtüsü, yepyeni istekler söz konusudur. Bu yeni isteklerden bazıları birkaç yıl boyunca gün yüzüne çıkmayabilir. Ancak, eninde sonunda çıktıklarında da, Yeni Ay’ın meydana geldiği ev ve burç üzerinden tanımlanabilirler. Bu bir milattır. Ve hayatın gidişatı bundan sonra değişecektir.
Jan Dark (Jeanne d’Arc)* Yeni Ay’ı Haziran 1419’da, Kova burcunda ve 7.evinde deneyimlemiştir. O zaman henüz yedi yaşındaydı ve hayatının sonraki 29 yıl boyunca, hatta onun durumunda ömrünün sonuna kadar, nasıl olacağına dair büyük resmin taslağını çizen bu Yeni Ay enerjisiydi.
7.ev hasımları ve davaları; birliktelikleri veya ortaklıkları; insani veya ilahi olanı temsil eder. Kova ise grupla çalışma, kendini grubun yararlarına adama arzusunu anlatır. Jan, bu Yeni Ay’da, bir zümreye başlarındaki tiranı devirmelerinde önderlik etme ulvi görevini üstlenmiştir.
Bu bağlamda Yeni Ay, ardından gelen 29 yıl boyunca meydana gelecek transitlerin ve ilerletimlerin yönetiminde ortaya çıkacak olan bilinçdışı isteklere, ihtiyaçlara ve beklentilere ışık tutan çok önemli bir gösterge olduğu için, öngörü yapan astrologlar için hayli önemlidir. Astrolog, bir danışanın içinde bulunduğu büyük resmi görendir ve ilerletilmiş Yeni Ay’ın konumu astroloğa danışanın kullanabileceği tuvalin büyüklüğü ile renkler hakkında bilgi verir.
Yeni Aylar tohumlardır. Büyüyüp bir bitkiye dönüşecek tohumlar. Eğer bu bitkiye ne olacağına dair çalışma yapan bir astrologsanız, onun tabiatına dair bir fikre sahip olmanız önemlidir.
Diğer tüm ay fazları, bu fazın ortaya çıkardığı enerjiyi kullanarak, bir öncekinin peşi sıra şekillenir ve onu gelişim evreleri boyunca geliştirir; bir şey doğar, büyür, en üst noktaya erişir, inişe geçer ve başka tür bir enerjinin doğması için alan yaratmak üzere yok olur. Bu, yaşamın döngüsü, Ay’ın döngüsü, evrende bilinen tüm canlılarda var olan döngüdür.
Hilal
Yeni Ay’ın ortaya çıkmasından İlk Dördün’e kadar geçen tüm bu zaman dilimi, kişinin yeni başlangıçlara hazır olduğu, aklına yeni fikirlerin geldiği bir dönemdir. Birey burada, Yeni Ay’ın tohumlarından büyürken, Yeni Ay’ın üç yıl kadar önce gün yüzüne çıkardığı itkileri veya istekleri çekinerek de olsa dışa vurmaya başladığı bir ana ulaşır.
Hilal fazı, geçmiş birkaç yılın edim ve eylemlerinin, iyi ya da kötü, kök salmaya başlamasıyla birlikte, tohum ekme mevsiminin sona erdiği anlamına gelir. Artık toprak ekildiği ve daha fazla boş yer kalmadığı için, hayata bundan sonra dâhil edilmek istenen yeni konseptler veya yaşam tarzları kalıcı olmayacaktır. Hilal fazı bu yüzden, kişinin bir sonraki döngüde geliştirmek istediği yeni şeyleri özümseme sürecinin ne zaman gerçekleşeceğinin veya sona ereceğinin göstergesi gibidir.
Bu, artık tohumun çatladığı, filizlerin topraktan sürgün verdiği zamandır. Tohum Hilal fazından önce ekilmiş ancak bu zaman görünmezdi. O sırada yaşam tarlasına ne ekildiğini sadece çiftçi biliyordu. Hilal fazı ise, bitkinin türünü herkesin görebildiği zamandır.
Bu fazda, hayatınızın farklı bir yönde yol almaya başladığını herkesin görebileceği şekilde ortaya koyarsınız. Daha önce usulca peşine düşülen yeni fikir, hobi, ilgi alanı artık vücut bulmaya ve hayatınızda daha büyük bir yer edinmeye başlar.
İlk Dördün
Yeni Ay’dan yedi yıl sonra meydana gelen bu fazda eyleme geçme zamanı gelir. Artık eylemin Yeni Ay’ın özünden doğma vaktidir. Yedi yıl önce yeşeren arzuları gerçekleştirmeye dair derin bir ihtiyaç duyarsınız. Kişisel başarı öncülüğünde egoyu inşa etme zamanıdır.
Bu ay fazında olan bir danışanın geleceğine dair öngörülerin hepsi bu eylemin özünden – dördünün enerjisinden – izler taşıyacaktır: ortaya çıkan, ileri iten, aşikâr olan. Yeni Ay’ın tohumları artık dış dünyadan görülür durumdadır ve bu süreçte bitki hızla büyür, meyve vermek için gereken kudrete ve büyüklüğe ulaşır. Jan, İlk Dördün fazına girdiğinde 14 yaşındaydı. Jan’ın sesler duymaya başlaması ve başkalarının onun bu sesleri duyduğunun farkına varması bu döneme denk gelir. İlk Dördün, Yeni Ay enerjisinin fiziksel tezahürüdür.
Kambur Ay
Enerjiyle çalışmak. Onu anlamak. Nasıl kullanılabileceğinin farkına varmak. Hayata geçirmek. Bu aşamada, enerji yaklaşık üç senedir görünür durumdadır. Bu yüzden ona güven duymaya ve bilginizi paylaşma arzusu hissetmeye başlarsınız. Bu, kendi fikirlerinizi ve görüşlerinizi, olumsuz sonuçlar doğuracak olsa bile, ifade etmek için yeterince güçlü, bilge ve dengeli olduğunuza dair inancınız olması gereken zamandır. Artık kendini ortaya koyma vakti gelmiştir.
Bu, ekilen bitkinin meyve verdiği aşamadır. Ödüller henüz olgunlaşmamıştır ancak nihayet tarlada görünür durumdadır. Yıllar süren sıkı çalışma karşılığını vermeye başlar ve emeklerinizin meyveleri – otlar veya mahsul – gözle görülür hale gelir. Bu fazdayken ya sonuçtan emin bir şekilde çok çalışır ve kendinizi tatmin olmuş hissedersiniz ya da gittiğiniz yolun sizi verimsiz bir sonuca – ot yolmaya – götüreceğini bilerek panik olursunuz.
Jan Dark, Ağustos 1430’dan ölümüne kadarki dönemde Büyüyen Ay’ın etkilerini deneyimlemiştir. Tolerans değerine 12° orb verecek olursak; Jan’ın hayat amacının büyük bir kısmının bir Kambur Ay fazında gerçekleşmiş olduğunu görürüz. Kuşkusuz bu sürece damga vuran en önemli unsurlar da onun eyleme geçmesi ve sonuçlarına güvenmesiydi.
Dolunay
Ödülleri toplama zamanı. Bu, yeni projeler veya fikirler için değil, daha ziyade hâlihazırda var olanın hasadını yapma zamanıdır. Bu, iyice olgunlaşmış olan meyveyi koparma, alma ve toplama zamanıdır. Bu, enerjinin zirveye çıktığı, döngünün doruk noktasına ulaştığı dönemdir. Çalışmanızın meyvelerini toplayın. Zira artık olgunlar.
Dolunay Fazı, tohumların ergin hale geldiği ve 14 yıl önce ekilenin biçildiği dönemdir. Elde edilen sonuç, tohumları daha önce Yeni Ay fazında atılmış olan ürünün niteliğine bağlı olarak, olumlu veya olumsuz olabilir.
Bu ay fazıyla ilgili olarak vurgulanması gereken önemli nokta, enerjinin niteliğinden veya yönlendirildiği alandan bağımsız olarak, sürecin artık son merhalesine geldiği, zirveye ulaştığı ve en parlak evresinde olduğudur. Bazıları için hasadı temsil eden bu ay fazının can alıcı kısmı hasat zamanı olduğunun farkına varmaktır. Bu, hasadı bol olanlar için kolayken, hasattan hoşnut olmayıp ürünün daha iyi olmasını bekleyenler için mümkün olmayabilir. “Birkaç yıl daha bu işte çalışmaya devam edeceğim ve istediğim terfiyi alacağım”, Dolunay civarında söz konusu olabilecek bir ifade türüdür. Ne var ki, Dolunay bundan daha iyiye gitmez. Daha fazla yükselme imkânı falan yoktur. Bu döngünün doruk noktasıdır.
Küçülen Ay
Hasat zamanı sona ermiştir. Şimdiye kadar olgunlaşmamış olan her şey geride bırakılmalıdır. Artık, iyi veya kötü, Dolunay’ın yükselen muhteşem enerjisinin sona erdiğini anladığınız bir aşamadasınız. İnsanlar ekseriyetle bu fazda iş değiştirirler, zira mevcut yollardan elde edilebilecek her şey elde edilmiştir. Şimdi elde edilen hasadı gözden geçirme ve tekrar değerlendirme, mevcut durumu düşünme, yakın zamanda hasadı yapılan şeylerden en yüksek faydayı sağlama zamanı.
Bu faz, Ay’ın küçülmeye başladığı ilk evreyi, dolayısıyla farklı seviyelerde 14 yıl boyunca sürecek olan daha içsel, yansıtmacı ve üretken bir dönemin başlangıcını temsil eder. Nitekim birçok kişinin iş değiştirmesinin nedeni, mevcut işin veya hedefin çalışma azmini daha fazla körüklemeyeceğini hissetmesidir. Artık yaşamın geliştiği, coştuğu, atağa geçtiği dönemlerin ve aynı şekilde büyümenin durduğu zamanların da farkındasınız. Şimdi büyüme döneminde kazanılmış olan becerileri veya avantajları toplum içinde ortaya koyarak kullanma zamanı.
Son Dördün
Bu faz küçülen dördündür ve İlk dördünün tüm enerjisine sahiptir. Ancak buradaki fark bu enerjinin yeniden uyumlanmaya; geçmişte kazanılan becerilerin yeni baştan düzenlenmesine yönlendirilmiş olmasıdır. Eğer İlk Dördün ilk defa kılıç kullanan, genç bir savaşçı ile sembolize edilseydi; o zaman bu, savaşçının kılıca yeni bir kabza taktığı veya kılıcın bir şekilde keskinleştirilmesi gerektiğini anladığı safha olurdu.
Bu fazda, hayatınızın ne durumda olduğunu gözden geçirmeye başlarsınız. Aklınıza yeni fikirler gelebilir ama bunlar geçmiş meselelerle ilgilidir. Bu fazda olan danışanlar mutlu bir şekilde eyleme geçecek ve eylem arayışı içine gireceklerdir ancak bu, yeni beceriler kazandırmaktan ziyade geçmişte kazanılmış olan becerileri tekrar yapılandıran bir eylem olacaktır.
Bu ayrıca hayli üretken bir fazdır. Bu bir dördündür ve dördün ile kastedilen eylemsellik döngünün daha erken fazlarında öğrenilmiş olan bilgelikten ileri gelir. Döngüde Ay’ın büyüdüğü fazlar, üzümlerin olgunlaşma aşamasına benzetilecek olursa; başta Son Dördün olmak üzere, Ay’ın küçüldüğü fazlar da, şarap yapım aşaması ile özdeşleştirilebilir.
Balzamik Ay
Bu döngünün son fazıdır. Birçoğumuz için bu son ay fazı, döngüyü başlatan Yeni Ay ile aynı evde ve burçta meydana gelir. Birey geçmiş döngüyü bıraktığı için, sakinlik ve güvenlik bu fazın en belirgin özellikleridir. Arkadaşlar değişir, eski defterler kapatılır, hayatınızın temel yapıtaşlarında çatlaklar oluşur, bu da dünyanızdaki birçok şeyi değiştirme ihtiyacına neden olur.
Bu, yaşamınızda yepyeni bir döngüye alan açılması için eskinin temizlenmesi anlamına gelir. Geçmişte veya anda-burada olanla meşgul olmak yerine geleceğe odaklanırsınız. Bırakma zamanı gelmiştir. Eğer bir şey hayatınızdan çıkmak istiyorsa, bırakın gitsin ki yerine Yeni Ay’ın tohumları ekilebilsin.
Hayatımızı bir bütün halinde tutmaya koşullandığımız için, bu dönem tüm ay fazları arasında en zorlusu olabilir. Bu faz tamamen alan temizlemekle ilgilidir. Alan açıldıkça bir şeylerin yanlış gitmesinden korkup panik olabilirsiniz. Bize, ortada herhangi bir sebep – belli bir istek- yokken bu kadar çok şeyden uzaklaşmanın, hayatımızdan birçok şeyi çıkarmanın doğal olmadığı öğretilmiştir. Ancak temizlenmeye karşı direnç gösterdiğinizde, Kozmos devreye girer ve hayatınızdan bir takım şeylerin ve insanların bir anda kontrolsüz bir şekilde çıktığına şahit olursunuz.
* Jeanne d’Arc, Yüz Yıl Savaşları boyunca İngiltere’ye karşı ülkesi Fransa’ya memleketi Lorraine’deki cephelerden başlayarak manevi anlamda büyük destek olan ve sonradan ünü Fransa’nın dört bir yanına yayılmış bir Fransız Katolik azizesidir.
The Eagle and the Lark, Bernadette Brady
Çeviren: Çiğdem Branco Nunes