Öğrenciler sıklıkla horoskopta babayı hangi gezegenin temsil ettiğini sorarlar. Güneş mi yoksa Satürn mü? Ayrıca, babayla bu gezegenlerin işaret ettiği diğer nitelikler arasındaki ilişkinin ne olduğunu da.
Barack Obama
Her ikisi de babayla özdeşleştirilen ancak birbirinden farklı olan unsurlara işaret ettikleri için, Güneş ve Satürn arasındaki ayrımın yapılması önemlidir. Bir gezegenle ilişkilendirilen unsurları tanımlarken, temelde yatan mantığı dikkate almak yerinde olacaktır. Tıpkı bir gezegenin belli bir burcun ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik bir dizi işleve işaret ettiği gibi, o gezegeni temsil eden unsurlar da ilgili burç-gezegen sistemi ile ilişkili ihtiyaçları karşılamak üzere hizmettedir. Örneğin Güneş, Aslan’ın öz-saygı, kimlik ve yaratıcı bir şekilde kendini ifade etme ihtiyaçlarını gidermeye adanmış durumdadır. Dolayısıyla, bu ihtiyaçların karşılanmasına yardımcı olabilecek unsurlar da ancak Güneş ile özdeşleştirilenler olabilir.
Baba Olarak Güneş
Haritanın bir kadına veya erkeğe ait olup olmadığı fark etmeksizin, Güneş’in babayı temsili olarak işaret ettiği kişiler en yakın ilk dostunuz, oyun arkadaşınız ve en büyük hayranınızdır. Bu roller, Aslan-Güneş sisteminin öncelikli ihtiyacı olan öz-saygının gelişiminde merkezi bir yere sahiptir. İdeal durumda, çocuğun kendine dair duygu ve düşünceleri babasının yansıttığı tutum ve davranışlar doğrultusunda oluşur. Ancak Güneş, 5.evin ilişkilendirildiği – romantik ilişkiler, en yakın arkadaşlar, oyun arkadaşları, takım arkadaşları, hayranlar gibi – birçok farklı unsura da işaret edebilir. Kısaca, bir kişinin kendini ifade etmesi için (seçimler, üretkenlik, kendini ortaya koyma, yaratıcılık) beğeni, onay ve tasdik kaynağı olan herhangi biri o kişinin hayatındaki Güneş figürü olabilir.
Bu unsurlar normalde Güneş’in bulunduğu evle ilişkilendirilen unsurlardır. Mesela, Güneşi 6.evde olan bir kişinin genelde hizmetçileri, çalışma arkadaşları, çalışanları veya işçileri güneş figürleri – yani, onay ve tasdik kaynakları – olabilirler. Güneş’i 6.evde Aslan’da olan ABD Başkanı Barack Obama da sık sık etrafına dalkavukları toplamak, onları Beyaz Saray kadrosuna almakla eleştirilir. Ayrıca Obama’ya karşıt görüşlerin de hoş karşılaşmadığı herkes tarafından bilinmektedir. Bu bağlamda, Obama’nın kendisini potansiyel çatışmalara karşı koruyan bir baloncuk içinde yaşadığı söylenir. Eğer Google’da “Obama bir baloncuk içinde yaşıyor” (İng. Obama lives in a bubble) yazarak bir arama yaparsanız, bu başlıkta düzinelerce makale olduğunu görürsünüz.
Hem Güneş’in hem de Aslan’ın 6.evde olmasındaki problem, özen, dikkat ve eleştirel düşünmeyi gerektiren bir ortamda Güneş’in mutlak gücünün öne çıkmasıdır. Güneş’in 6.evde yani kendi burcunda olması, kişinin General Motors’un otomobil fabrikasında vardiyanın tam ortasındayken kendisine doğum günü partisi düzenlemesine benzer. Böyle bir durumda işçiler mutlu olabilir ve partiyi düzenleyen kişiye karşı sevgi duyabilir ancak çalışmanın devam etmesi mümkün değildir. Montaj hattı durma noktasına bile gelebilir. Obama’nın çalışma yaklaşımının da problemleri verimli bir şekilde çözmekten ziyade kendini ve yaratıcılığını ortaya koymak ile ilgili olduğu düşünülmektedir. Kısaca; karizma yetkinliğin yerini alabilir.
Barack Obama: 4 Ağustos 1961, 19:24, Honolulu, Hawaii
Obama’nın çalışma hayatında bir baloncuk içinde yaşadığını gösteren tek unsur Güneş ve Aslan’ının 6.evde olması değildir. Güneş’inin Neptün ile yaptığı kare açı da bu durumu destekler. Neptün, psikolojik işlevler bağlamında ele alındığında, idealleştirme, hayal gücü ve fantezi yetilerine işaret eder. Güneş’e kare açı yapması, kişinin kendini olağanüstü biri olarak algıladığı bir hayal dünyasında yaşama eğiliminde olması şeklinde yorumlanabilir. Bu yüzdendir ki; Obama’yla ilgili yazılan makalelerden birinde, Güneş Aslan – Neptün karesinin kibirli, tekbenci tabiatına dikkat çeken şekilde, “Obama Harikalar Diyarında” başlığı kullanılmıştır.
Buradan da anlaşılacağı üzere; Obama etrafına muhtemelen kendi gibi bir ideale hizmet ederken gerçeği çarpıtan kişileri toplamaktadır. Aynı zamanda Güneş’in kare açı yaptığı Neptün de kanunları temsil eden 9.evde bulunduğu için; en iyi arkadaşlarından ve sağlam müttefiklerinden biri olan Adalet Bakanı Eric Holder’ın başkana sadakatinden dolayı bazı belgeleri örtbas etmekle suçlanmış olması şaşırtıcı değildir. Holder, silah kaçakçılığına karşı Meksika sınırında yürütülen ve sonucunda devriye ajanı Brian Terry’nin ölümüyle sonuçlanan bir operasyonla ilgili belgeleri paylaşmayı reddettiği için Kongre’ye itaatsizlikle suçlanmıştır. Bunun üzerine 100’den fazla Kongre üyesi Holder’ı Hızlı ve Öfkeli operasyonu, terörizm ve başka konulardaki tutumundan dolayı istifaya çağırmıştır.
Baba Olarak Satürn
Tüm bunlar elbette ki otoriteye, sınırlara, hâkimiyete ve benzeri unsurlara işaret eden Satürn figürlerinden tamamen farklı. Yönetici, kural koyucu, disiplin yanlısı (zorlayıcı sevgi), görevleri belirleyici ve dünyevi başarı odaklı olmak Satürn ile tutarlılık arz eden rollerden bazılarıdır. Bu işlevler, kadınlar/anneler tarafından da yerine getirilebilir, ancak arketipik olarak babalarla daha çok ilişkilendirilirler. Satürn’ün bulunduğu burç, ev ve yaptığı açılar kişinin gerçek babasının bu prensipleri nasıl şekillendirdiğine dair bilgi verir.
Yine Obama örneğinden yola çıkacak olursak, Satürn’ünün 12.evde Oğlak’ta olduğunu görürüz. 12.evle ilişkilendirilen keder ve kayıp olguları Obama’nın babasının karısını ve çocuğunu terk ettiği, sonunda da kendi vatanında alkolik ve trajik bir figür haline geldiği gerçeği ile uyuşuyor. Bundan da çıkan sonuç, Obama’nın 12. ev figürlerine – fakir, temel sosyal haklardan yoksun, mülksüz ve hasta olanlara – karşı duyduğu merhametin, kısmen de olsa, bu tür kişilerin Satürnyen kapasitelerinin zayıf veya eksik olduğuna dair algısından kaynaklandığıdır. Zira kendi Satürn’ü için de aynı durum söz konusudur.
Açıkça görülüyor ki, bir kişi Satürn’ü o ya da bu şekilde işlevsel olmadan Amerika Birleşik Devletleri başkanı olmuyor. Ne var ki bu durum bizi, Obama’nın devlet yardımı olmaksızın kendi başına bir şeyleri başarma kabiliyetinden yoksun olanlara hizmet etmek için gösterdiği üstün çabayı takdir etmekten alıkoymamalı. Nitekim Obama yönetimi, işsizlere ve engellilere sağlanan devlet desteklerinde yapılan reformlarla tanınmaktadır. Obama’nın başkanlığı sırasında sosyal güvenlik ödeneklerinde %32’lik bir artış olmuş, gıda pulu alıcılarının sayısı geçtiğimiz altı sene içinde neredeyse iki katına çıkmıştır. Obama’nın imza attığı en önemli başarı ise, sağlık hizmetleri sisteminin kendilerine sağlık sigortası yaptıramayan bireyler için bir güvenlik ağı oluşturacak şekilde tekrar yapılandırılmış olmasıdır. Özetle, Obama’nın Satürn’ü büyük ölçüde kendi Satürn işlevini tam olarak veya hiç yerine getiremeyenlerin hizmetindedir.
Bunu, sadece eleştirel olmak adına vurgulamıyoruz. Bütün bu unsurlar göz önünde bulundurulduğunda; Obama’nın temel sosyal haklardan yoksun olanlara yardım etme isteğinin diğer her şeyin önüne geçmesi, 12.evdeki Satürn’den layıkıyla yararlanıldığını göstermektedir. Yüksek seviyedeki bütünleşmelerde, zorlu yerleşimlerin en iyi ve doğru kullanım şekli bu yerleşimlerin yarattığı enerjilerin aynı gezegenin nispeten olumsuz etkilerine maruz kalan kişilere yardım etmektir. Bununla birlikte; 12.evdeki gezegenlerin etkileri, her türlü çabaya karşın, zayıf işlevli ve kişinin hayatını doğrudan etkileyen karakterler şeklinde de ortaya çıkabilir. Hatta bazen bundan kaçmak bile mümkün değildir.
Satürn’ün temsil ettiği başlıca rollerden bazıları uzman, yönetici ve otorite rolleridir. Satürn 12.evde olduğu zaman, bu rolleri yerine getirmesi gereken kişiler var olmayabilir veya işlevsiz olabilirler; tıpkı Obama’nın babası gibi. Bu bağlamda, Obama’nın Hesaplı Sağlık Hizmetleri Yasası’nın (‘Affordable Care Act’) hazırlanması ve uygulanması için güvendiği sözüm ona uzmanların büyük ölçüde onu başarısızlığa uğratmış olmaları da manidardır. İnternet sitesinin kullanıma sunulması sırasında yaşanan aksaklıklardan yasada sürekli yapılan değişikliklere kadar, Obama’nın getirmeye çalıştığı yeni sağlık hizmeti sistemi kendi parti üyelerince bile bir “kâbus”, “felaket” ve “kaotik karmaşa” olarak nitelendirilmiştir.
Aynı şekilde; Bingazi trajedisinin, Milli Gelir İdaresi skandalının ve Ulusal Güvenlik Teşkilatı’nda meydana gelen bilgi sızıntılarının yol açtığı bitmek tükenmek bilmeyen karışıklıklar da Obama yönetimindeki kamu görevlilerinin ehliyetsiz veya güvenilmez oldukları görüşünü de pekiştirdi. Tüm bunlar, Obama’nın başkanlık görevinin işlevlerini layığıyla yerine getirmediğine dair kanının yaygınlaşmasına katkıda bulundu. Yine de, kendi yönetimine dair hataların sorumluluğunu alması için baskı yapıldığında bile, Obama gayet ilgisiz ve olanlardan bihaber görünmekteydi. Washington ile ilgili ortalıkta dolaşan bir şaka aslında her şeyi açıklıyordu. Soru: Başkan ne biliyor ve ne zaman öğrendi? Cevap: Çok az şey ve yaklaşık bir dakika önce.
Sonuç
Burada mesele sadece Obama’yı eleştirmek (ki elbette eleştiriyorum) değil, daha ziyade Güneş ile Satürn’ün kişinin yetilerini yansıtan bir takım unsurlara nasıl işaret ettiğini karşılaştırmalı bir şekilde ortaya koymaktır. Güneş ile Satürn’ün sadece bireyin psikolojik işlevlerini değil, ayrıca onun hayatında belli rolleri yerine getiren karakterleri de sembolize ettiğini kabul etmek, bize astrolojinin eş zamanlı doğasını takdir etmemizde yardımcı olur. Sonuç olarak, dış dünyamız iç dünyamızın bir yansımasıdır. Kaderimiz de karakterimizin dışa vurumu.
Glenn Perry
Çeviren: Çiğdem Branco Nunes