Claudius Ptolemy tarafından, dolayısıyla eseri Tetrabiblos’ta da, doğum haritası çerçevesinde cinsellikle ilgili unsurlar genellikle ihmal edilmiştir. Astrologlar eserin yeterince heyecanlı olmadığından ve sıkıcı, uzun pasajlarından dolayı da yavan olduğundan şikâyet ederler. Ancak gerçek, Tetrabiblos’un gizlendiği yerlerden çekip çıkarılması gereken mahrem detaylarla dolu olduğudur. Artık onu tekrar ait olduğu yere, en üst rafa koyma zamanı. Peki ama, cinsellikle ilgili tüm bu detaylar acaba nerede saklı?
Ptolemy cinsellikten sadece “ruhun niteliğini” veya günümüzdeki tabiriyle “kişiliği” sorgularken başlar. Klasik ve geleneksel astrolojide uzunca bir süre kullanılmış olan bu yöntem bize bir insanın içsel dürtüleri ve bu dürtülerin gözlemlenebilir insan davranışı olarak nasıl dışa vurduğu ile ilgili bilgiler verir. Bu bilgileri keşfetmek için Ptolemy iki gezegen üzerinde yoğunlaşır: Merkür ve Ay.
Merkür, düşünme, algılama yetisinin ve rasyonel aklın yöneticisidir. Ay ise duyguların ve irrasyonel aklın. Bu, tüm kadim astrologlar için de standart uygulamaydı. Her iki gezegenin doğum haritası çerçevesinde güçlü ve zayıf yönlerini göz önünde bulundurmak ve birbirleriyle ilişkilerine bakmak suretiyle, birini sadece neyin harekete geçireceğini değil, ayrıca ilgili kişinin nasıl harekete geçeceğini ortaya koyan bir resim oluşturabiliriz. Ne var ki biz burada sadece cinsellik ile ilgili unsurlara değinmek istiyoruz, o yüzden sadede gelelim ve konumuza odaklanalım.
Yukarıda, yoğun cinsel aktivitenin söz konusu olduğu bir yaşam süren Kazanova’nın haritası bulunmaktadır. Haritasını detaylı bir şekilde inceledikten sonra cinsel yaşamına dair birçok ipucu bulmayı umut ediyoruz.
Kazanova’nın horoskobunda hem Merkür hem de Ay sırasıyla, Jüpiter tarafından yönetilen Balık ve Yay burçlarında bulunmaktadır. Dispozitörleri Jüpiter de cinsellik evi olan 5.evde kendi yönettiği Balık burcunda güçlüdür. Bunu bulmak için çok fazla aramamıza da gerek kalmadı, öyle değil mi? Hem Merkür hem de Ay değişken burçlardadır. Ptolemy bu yerleşimin kişinin, aşka ve hayatta zevk alınabilen şeylere meyilli, “hercai, şehvetli, çok yönlü” olmasına neden olabileceğini söylemektedir. Yüzeysel olarak bakıldığında, bu çok da heyecan verici bir detay değil aslında. Peki ama ya dikkatlice düşünecek olursak, ya Ay ya da Merkür yahut her ikisi de değişken burçlardaysa? Daha kötüsü, ya eğer değillerse? Bu duble değişkenlik, sadece geleneksel olana değil, her türlü cinselliğe doğru güçlü bir eğilime işaret ediyor olabilir. Kazanova’nın hem rasyonel aklı hem de duyguları koşullara göre uyum sağladığı yönünde (yaşadığı tarihsel dönemden de bildiğimiz üzere) yorumlandığı için, burada söz konusu olan ilginç ve yaratıcı cinselliktir. Hadi gelin birlikte Kazanova’ya biraz daha yakından bakalım ve başka şeyler daha çıkacak mı görelim.
Merkür
Haritaya bakar bakmaz, Kazanova’nın Merkür’ünün zayıf olduğunu görebiliyoruz. Merkür hem zararlı olduğu konumda hem de Balık burcunda düşüşte. O yüzden bu, tam gücüne asla erişemeyecek olan bir Merkür. Ptolemy, Merkür ile Ay’dan herhangi birinin değişken bir burçta olması halinde, ilgili gezegenin anlaşılmasının zor olabileceğini, daha da ötesi ilgili bireyin ikiyüzlü olma eğilimi gösterebileceğini belirtir. Merkür’ün olumsuz konumu bu durumu daha da destekler ve büyük ihtimalle Kazanova’nın aldatmaya ve sonuç olarak da ‘aşağı giden yolu’ seçmeye meyilli olmasının nedeni de budur. Bu, Merkür’ün Güneş’e karşı bulunduğu konumla daha da öne çıkmaktadır. Ona sadece 15 derecelik bir açıdadır. Bu konum o zamanlar ‘güneş ışınlarının altında’ olarak nitelendirilmekteydi ve tüm kadim astrologlar bu konumda bulunan tüm gezegenlerin yandığı, dolayısıyla güçlerini kaybettikleri konusunda mutabıktı. Böyle bir konumda olan gezegen ayrıca karanlıkta kalır ve zor görülür. Bunun yarattığı etki, Kazanova’nın aklının rasyonel ve analitik kısmının sadece zayıf olması değil, ayrıca başkalarından da gizli kalmış olmasıdır. Şüphesiz ki Kazanova’nın kendisinin bile bu durumu bir parça gizemli bulduğu zamanlar olmuştur. Temel asaleti olmayan gezegen peregrindir.Zayıf ve asaletsiz olması onu yönsüz ve prensipsiz yapar, Merkür’ün “hercai, şehvetli, çok yönlü” potansiyelini güçlendirir. Gördüğünüz gibi Kazanova’nın cinselliği şekillenmeye başlıyor. Bunun dışında Merkür, doğusal, Güneş’in önünde yükselmiş durumda. Ancak bu maalesef pek de iyi olarak kabul edilen bir konum değil. Ne var ki aslında Merkür burada daha aydınlık, parlak ve yükseliş halindekine benzer şekilde güçlü. Dolayısıyla bu durumu Merkür’ün hasbelkader güçlü, ancak çok sıkıntılı bir durumda olduğu şeklinde yorumlayabiliriz. Şimdi gelin beraber Kazanova’nın Ay’ının onu daha doğru yolda ilerlemesini sağlayacak bir konumda olup olmadığına bakalım.
Ay
Yay ilk bakışta, tıpkı Merkür’ün bir değişken burçta olduğundaki gibi, Ay için iyi ve şanslı bir yerleşim yeri gibi görünmekte ve biz bunun zaten ne anlama geldiğini biliyoruz! Merkür’e benzer şekilde o da peregrin ve temel asalete sahip değil, ama Merkür’ün aksine zararda ve düşüşte değil. Karşılaştırma yapıldığında, Ay daha iyi durumda. Peki ama tüm bunlar ne anlama geliyor? Her ikisinin de değişken olması, Kazanova’nın ‘ruhunun’ cinselliğe, değişken davranışlar sergilemeye, uyum veya yaratıcılık becerileri göstermeye yatkın olduğu anlamına geliyor. Rasyonel aklı etkin olmaktan uzak ve zayıf; sanki sadece Merkür’ün nahoş niteliklerini yansıtmakta. Duyguları az da olsa daha iyi durumda, o yüzden de büyük ihtimalle, yönetici durumunda. Kazanova’nın cinselliğine dair ilk incelememizde buraya kadar gelmişken, değinmemiz gereken son bir şey daha var. Bu iki gezegen ve birbirleri ile olan ilişkileri.
Merkür ile Ay arasındaki ilişki
Kazanova’nın Merkür’ü ve Ay’ı birbirine kare açıda. Bu akıl yürütme ile duygular arasında sürtüşmeye işaret ediyor. Aşırı derecede zayıf durumda olan Merkür’ünün az da olsa daha iyi durumda olan Ay’ının karşısında etkisiz kalması, Kazanova’nın birçok durumda mantıklı bir şekilde enine boyuna düşünmekten ziyade duygularıyla hareket ettiğini, daha güçlü olan ihtirasları ve içsel dürtüleri doğrultusunda hareket ettiğini anlatmaktadır. Yapmaması gerektiği halde kendi kendiyle konuşmaktan vazgeçmiş olması muhtemeldir. Şehvetin mantığa galip geldiği yerlerde belki de.
Jüpiter
Şimdi dikkatimizi her iki gezegenin de dispozitörü olan Jüpiter’e yönlendirelim. Son derece verimli olan Balık burcunda önemli bir temel asalet kazanmakla kalmaz, aynı zamanda doğusal konumu ile daha da güçlenir. Eskilerin astrologları dış gezegenlerden Satürn, Jüpiter ve Mars’ın burada bulunmasının daha iyi olduğunu düşünürlerdi. Daha önce gördüğümüz üzere, bunları yükselene kavuşum yapan, yükselen dolayısıyla da güçlü ve etkili olan bir gezegene benzetirlerdi. Nitekim Jüpiter de burada pozitif anlamda coşkuyla dolup taşmakta. Ptolemy ruhun yöneticisiyle ilgili olarak şunları söyler:
“…. Hakim ve egemen olan gezegenler kendi ikametlerinde olmadır… zihinsel özellikler, mükemmel, engelsiz ve başarılı kılınır. Engelsiz ve başarılı? Hepimizin ne olduğunu bildiğimizden eminim!”
Jüpiter, mükemmel durumuyla, şüphesiz ki her şeyin üzerinde oldukça yoğun bir iyimser ve olumlu etki yaratır, bütünsel anlamda şans getirir; nitekim sunduğu somut ödüllerle de Kazanova’nın aşırıya kaçan “hercai, şehvetli, çok yönlü” olma eğilimlerini artırmıştır. Jüpiter’in ev yerleşimi Merkür ile Ay’ın arasındaki ilişkiyi cinsel aktivite ile ilişkilendirilen 5.eve doğru yönlendirmektedir. Bu iki gezegen hiçbir zaman bu coşkun ve bereketli Jüpiter tarafından idare edilme şansına sahip olamamışlardır. Oysaki bu sıcak ve nemli tabiatıyla, Jüpiter her şeye hazırdır. Beşinci ev ise, tüm gezegenler için iyi bir yerleşim evi olarak görülür. Bu şans getiren bir yerleşim yeridir ve geleneksel olarak İyi Talih evi olarak bilinir. Jüpiter de iyi talih gezegenidir, bolluk gezegeni olmasının yanı sıra. Kazanova’ya tam da nasıl talihli bir bolluk getirdiğini biliyoruz.
Ruhun Yöneticileri
Ptolemy bize “ruhun yöneticilerini” nasıl bulabileceğimizi anlatır. Burada da bizi yönlendiren ve şekillendiren gezegenleri bulmaya çalışacağız. Bu gezegenleri “bizi yöneten gezegenler” olarak adlandıran Ptolemy bize bunların “ruhun karakterine çok şey kattığını” anlatır. Merkür ve Ay’ı aynı şekilde belirteç olarak koruyarak, Casanova’yı neyin zorladığına daha yakından bakacağız.
Ay ile başlayalım, duygular ve içse dürtülerin işareti olan Ay Jüpiter’in burcundadır ve gece haritasında ateş üçlü yöneticiliği Jüpiter’dir. Ayrıca Ay Jüpiter ile kare açıdadır, bu oldukça huzursuz duygusal iştah dahil olmak üzere çeşitli şeyleri gösterebilir.
Şimdi dikkatimizi Merkür’e çevirelim. Onun da Jüpiter’in burcunda olduğunu biliyoruz lakin daha önemlisi Merkür’ün burada Ptolemy’ye göre gece haritasında su üçlülüğünü (water triplicity) yöneten Mars’ın üçlüsünde bulunmasıdır. Merkür ayrıca Mars’ın dekanındadır. Bu yüzden Kazanova’nın haritasında ruhunun rasyonel kısmının kontrolünü almak için birbiriyle savaşan iki gezegen var, peki ama üstünlüğü kim kazanıyor? Hâkimiyet mücadelesi veren iki gezegenin bulunduğu durumlarda her zaman temel ve tesadüfi asaleti güçlü olanı dikkate alırız. Bu durumda, Jüpiter ile Mars’ın ruhun yöneticileri olarak nasıl çalıştıklarını anlamaya ancak onların nasıl bir durumda olduklarını tespit ettikten sonra başlayabiliriz. Şimdi tekrar Jüpiter’e dönelim. Yukarıda belirtilen güçlü yönlerinin yanı sıra, sektinde olduğunda ek asalete sahiptir. Bu şekilde, gücüne güç katar.,
Şimdi Mars’a bakalım.Üçlü asaletinde olarak temel asalet alır ve 5. Evde olarak iyi konumdadır.Her iki gezegen de yöneticilik için uygun konumda olsalar dahi, Jüpiter aynı zamanda Mars’ın dispozitörü de olduğu için, üstünlük kazanır. Ptolemy bize iyi ve güçlü konumda olan bir Jüpiter (kabul etmek gerekir ki, bu Jüpiter devasadır!) Mars ile ittifak halindeyken, kişilerin “tez canlı, ele avuca sığmaz, coşkulu” hatta “pervasız….şehvetli…..tutkulu” olmasına neden olabilir.”der. Tıpkı hepimizin bildiği ve sevdiği Kazanova gibi.
Ptolemy için Cinsellik
Ptolemy cinselliğe gelmeden önce akıl hastalıklarına veya kendi ifade ettiği şekilde “ruhun hastalıklarına” bakar. Ptolemy’ye göre akıl hastalığı ruhumuzun aktif kısmının yarattığı marazi bir saplantı hali olup yine Ay ile Merkür’e, konumlarına ve birbirleriyle olan ilişkilerine dayanan bir takım genel karakter özelliklerini barındırır. Ptolemy cinselliğin “pasif tarafın sapkınlığı” olduğunu söyler.
Ptolemy’nin ruh hastalıkları ile seks yapmayı birlikte oranlar. Acaba duyduğumuz arzu ve şehvet yüzünden mi deliriyoruz yoksa hepimiz zaten birer seks manyağı mıyız? Cinsiyete bakmak ve nasıl tezahür edeceğini görmek için Ptolemy Güneş ve Ay’a bakmamız gerektiğini söyler. Güneş aktif, eril prensiptir ve eski astrologların bildiği gibi, erkekler için genel belirleyicidir. Ay pasif, kadınsı ilke ve kadınların genel göstergesidir. Bu ikisine ek olarak erkekler için “aşk meseleleri konusundaki eğilimleri” gösteren Mars’ı ve kadınlar için Venüs’ü kullanıyoruz. Kazanova’nın haritasına bakar bakmaz cinselliğe dair bu belirteçlerden üçünün değişken burçlarda olduğunu görmekteyiz. Daha fazlasını söylememe gerek var mı?
Kazanova’nın Haritasında Cinsellik
Kazanova’nın haritasında Güneş’in Koç’ta Ay’ın da Yay’da olduğunu görüyoruz. Her iki ışık da maskülen burçlarda ve bulunduğu evde tek başına. Ptolemy bu durumu, ışıkların enerjilerini aşağı çekebilecek veya etkileyebilecek başka bir gezegen olmadığı için, kişinin cinselliğini yaşama özgürlüğüne sahip olması şeklinde yorumlar.
Tek başına Güneş, doğal erkeksi içgüdülerinde aşar…ruhun erkekliğini ve aktivitesini arttırır.” Güneş’in eril bir burçta olması, cinsel dürtüsüne daha arttırır ve tüm eril burçlar aktif ve dinamik olduğu için bu, açık bir şekilde çalışacaktır. Kazanova’nın Güneş’in yüceldiği Koç burcunda bulunması, aktif eril prensibini daha da güçlendirecek ve ona çok güçlü bir cinsel dürtü kazandıracaktır.
Ay da bir kadının haritasında tıpkı Güneş’e benzer şekilde çalışacak, doğal feminen özellikleri artıracaktır. Bir erkeğin haritasında ise duyguları körükleyecektir. Kazanova’nın haritasında Ay maskülen bir burçta olduğu için, Ay’ın temsil ettiği nispeten pasif ve kabullenici olmaya dair nitelikler daha dinamik bir hal alacak ve yoğun cinsel isteğe yol açacaktır. Güneş gibi yine tek başına ve kontrolsüz olan Ay da, kişinin davetkâr ve şehvetli olmasına neden olacaktır. Güneş ile Ay’ı kontrol eden gezegen veya gezegenler bu cinsel dürtünün doğrultusu ile ilgili çok şey söyleyecektir. Her iki ışık kaynağının dispozitörlerine baktığımızda da tekrar karşımıza kontrol üstünlüğünün Jüpiter’de olduğu Jüpiter ve Mars ikilisi çıkıyor!
Cinselliğin Dışavurumu
Mars ve Venüs, cinselliğin sınırlarını tanımlamak için kullanılan diğer iki gezegen. Bunların aktif maskülen veya pasif feminen burçlardaki yerleşimleri de kişinin cinselliği dışavurumunu etkileyecektir. Kazanova’nın haritasında bu iki gezegen “maskülen” formdadır. Her ikisi de, Jüpiter gibi Güneş’ten önce doğmuştur, doğusal ve aktiftir. Bu durum daha aktif, yani daha iyi bir konumda olan Mars için problem teşkil etmez. Ancak Venüs için pek de iyi değildir. Geçmiş dönemlerde astrologlar, Venüs’ün bu konumda daha çok sıkıntı yarattığını düşünürlerdi. Venüs için batısal ve Güneş’ten sonra yükseldiği bir konumun çok daha iyi olduğu kabul edilirdi ve Ptolemy bu bağlamda “…. haritasında Mars’ın veya Venüs’ün….veyahut her ikisinin de….maskülen etkiler yaratacak konumda olduğu erkeklerin doğal cinsel ilişkiye bağımlı hale geldikleri; aldatmaya, doyumsuz olmaya meyilli ve cinsel tutkularını tatmin etmek için her türlü adi ve kanunsuz eylemi yerine getirmeye hazır olurlar.” Ptolemy duraksamaksızın devam eder: “… ve hem Mars’ın hem de Venüs’ün doğusal olması güçlendirici etkiye sahiptir, kişilerin cinsel açıdan daha aktif ve kötü üne sahip olmalarına neden olur.” Gerçekten de bu cümleye eklenecek başka hiçbir şey yok. Farkındaysanız, Kazanova’nın 5.evi çok ateşli görünmeye başladı bile!
Mars
Mars, birçok nedenden ötürü Kazanova’nın haritasında önemli bir yere sahiptir. Zira o sadece cinselliğin göstergesi ya da Kazanova’nın ruhunun yöneticilerinden biri değildir. Kazanova’nın Yükselen yöneticisi ve hatta geleneksel astrolojinin kurallarına göre, Kazanova’nın ta kendisi. Mars’ın dispozitörü Jüpiter ile birlikte 5.evde olması, bize onun hareket tarzına dair iç görü kazandırıyor. Kazanova’nın cinselliğe düşkünlüğü bizim tarihsel bağlamda karşı çıkamayacağımız bir olgu. Mutlaka muazzam bir cinsel çekiciliğe sahip olmuş olmalı ve bunun nedenini yine Ptolemy bize açıklıyor. Mars’ın asaleti yüksek Jüpiter ile birlikte olması, Kazanova’nın “yüksek seviyede nezakete, kontrole ve tevazuya” sahip olduğunu göstermektedir. Bunun dışında onun cinsel ihtiyaçlarının giderilmesinde agresif olmuş olabileceğini ve bu özelliğini de Mars’ın yönettiğini de biliyoruz. Merkür’ün güçsüz konumundan dolayı rasyonel olma becerisindeki yoksunluk, “kötü şöhretin, duygusal dengesizliğin, değişkenliğin ve öngörü becerisinin artmasına” neden olur. Bunun dışında Mars’ın da Kazanova’nın Ayı’na kare açıda olduğunu da unutmayalım. Jüpiter bu üç gezegenin de dispozitörü konumundadır. Bu yüzden Kazanova muhtemelen inanılmaz çekici bir adamdı ve bu özelliğini istediği her şey elde etmek için kullanıyordu. Şüphesiz ki, Venüs’ün Balıkta olması onun cazibesini artırdı ve daha da tatlı dilli olmasına yardımcı oldu. Ne de olsa burası Venüs’ün yüceldiği bir yerleşim. Ptolemy bize Venüs’ün insanların “kadınların ilgisini çekmek suretiyle saygınlık kazanmasına” neden olabileceğini anlatır. Şans noktası iyi konumlanmış, Jüpiter ve yüceldiği burçta buluna Venüs ile birliktedir. Ne var ki, Kazanova’yı kıskanmaya başlamadan önce hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını hatırlayalım.
Tekrar Mars
Sorun Mars’tan kaynaklanıyor, aslında tam olarak Mars’tan da değil, onun beraberinde getirdiği etkilerden. Başka deyişle, onun hâlihazırda ele aldığımız her şeyle nasıl yakından ilişki olduğundan. Esas fail aşk gezegeni Venüs. Yükselişte olduğu ve yönettiği Mutluluk evinde bulunduğu için güç açısından Jüpiter’in hemen arkasında ikinci sırada. Partner birlikteliklerinin evi olan 7.evde Boğayı yöneten Venüs, geleneksel bağlamda güzel kadınların ve yakışıklı erkeklerin göstergesi – ne ala! Bu partnerler de beşinci evde – daha da ala! Ancak dikkat, yücelmiş konumda olan Venüs aynı zamanda kötü ruhlu şeytanın, kötü talih evi olarak adlandırılan kendini kötü duruma düşürme ve mahvetme eylemlerini temsil eden 12.evi de yönetiyor. Daha önceden belirttiğimiz gibi Venüs’ün kontrol edilmesi de zordur. Kazanova’nın güçlü Venüs’ü bize bu kendini kötü duruma düşürme ve mahvetme eylemlerinin Mars’ın karşı koyamayacağı kadar zevkli ve baştan çıkarıcı olacağını gösteriyor. Mars burada sadece Venüs’ü ve etkilerini kuvvetlendiriyor. Ptolemy Venüs ile ilgili olarak; “bir kimsenin zevk düşkünü ….aşkla ilgili konularda uygunsuz davranmaya meyilli…..hem genç kadınlara hem de genç erkeklere karşı ihtiraslı” olmasına neden olabileceğini belirtiyor.
Venüs
Kadim astrologlar nezdinde ufuk çizgisinin üzerine Güneş’ten önce çıkan Venüs Lucifer, “ışık getiren” olarak bilinirdi. Doğuda yer alan bu konumdaki Venüs’ün Güneş’ten önce yükselip ışığını artırarak şafağın yakın olduğunu müjdelediği söylenirdi. Burada Venüs hem Jüpiter’i hem de Satürn’ü gölgede bırakmayı başarabiliyor, büyüleyici ve sadece Güneş doğduktan sonra solmaya başlıyor.
Daha sonraları kültürümüzde, cennetteki büyük savaş sırasında Tanrı tarafından azledilen ve yeryüzüne indirilen bir melek olarak görülmüş, hatta nasıl olduysa cinsiyet değiştirerek şimdi Lucifer olarak adlandırdığımız modern Şeytan haline dönüşmüştür. Yine de bizi hala, özellikle de bedensel zevkler söz konusu olduğunda, baştan çıkaran odur. “Yeryüzüne İnmiş Melek” terimi şimdilerde fahişelerle ilişkilendirilmektedir. Ne olursa olsun; Venüs aydınlık güzelliğiyle hala bizi baştan çıkarmaya ve kendini seyrettirmeye devam edecek kadar çekicidir. Kadim astrologların Venüs’ün bu yerleşimini talihsiz olarak nitelendirmesinin sebebi de budur. Onlara göre, bir horoskopta Venüs’ün batısal olması Güneş’ten sonra yükselmesi, ışığını saçmadığı bir konumda olması; dolayısıyla daha az sorun teşkil etmesi yeğdi. Venüs az da olsa zehirli bir kadehe benzetiliyordu ve şüphesiz ki bu işlevini zavallı yaşlı Kazanova için de yerine getirmişti.
Satürn
Casanova’nın seks dürtüsüne bu bakış neredeyse bitmekle birlikte, Asaletli Satürn ile beşinci evdeki tüm gezegenlere altmışlık yapmasını görmezden gelemeyiz. Ptolemy’nin her zaman olduğu gibi, seks konusunda söyleyecek bir şeyi var.
Kendisi Satürn’ün etkilerini söyle açıklıyor: “… eğer Satürn varsa, etkileri önündekilerin her birininkiyle birleşerek daha fazla ahlaksızlığın, iffetsizliğin ve itibarsızlığın ortaya çıkmasına neden olur.” Daha devam etmem gerekli mi? Kazanova’yla ilgili yazımızı sonlandırmadan önce, her zaman olduğu gibi son sözü söyleyen Satürn’ü dinleyelim. Satürn, bir kişinin mirası ve ölümden sonra ardında bırakacakları ile ilgili 4.evin başlangıç çizgisinde bulunan sabit Kova burcunu yönetir. Kendi burcunda olan Oğlak burcunda ve sektindedir. Ve Satürn ile Koç burcunda yücelmiş Güneş ile kare açı yapar.Kazanova Satürn’ün getirdiği ve bu hayırlı, güçlü konumdaki Güneş’in güçlendirdiği sabır ve dayanıklılık gibi özelliklerden faydalandı – ve kabul edelim ki bunu yapmaya ihtiyacı da vardı.
Satürn’ün yücelimdeki Güneş tarafından aydınlanması Casanova için güzel bir son sağlar. İsmi Casanova’ya kalıcı ün kazandırarak, büyük ve üretken bir sevgili olarak şöhreti, ölümünden çok uzun bir süre sonra da kaldı. Satürn’ün 3.evde iletişim evinde görmek sürpriz değil. Adı, zamanın sonuna kadar taştan yapılmış gibidir.
Trav Travers
Çeviren: Çiğdem Branco Nunes