Psikolojik astroloji ve mitolojik astroloji konusunda yazıp çizsem ve öğretsem de ülkemizin ve dünyanın içinde bulunduğu ekonomik durumun astrolojik yansımalarının tarihte nasıl gerçekleştiğini araştırmak istedim. Bu noktada geçmiş ekonomik krizleri ve ekonomistlerin gelecekte olası krizlerin zamanlamasıyla ilgili değerlendirmeleri yapmak gerekti. Fakat tüm bunları ele almadan önce “kriz” kelimesini inceleyelim.

Kriz kelimesinin etimolojik kökeni Yunanca “krisis” kelimesine dayalıdır, özellikle tıpta çok kullanılır. Genel olarak “aniden ortaya çıkan bir hastalık belirtisi” ya da “bir hastalığın çok ileri bir safhaya ulaşması” anlamlarına gelir. Kriz, aynı zamanda, büyük sıkıntı, buhran ve bunalım gibi kelimelerle eş anlamda kullanılmıştır. Krizin en önemli özelliği önceden tahmin edilemeyen ya da bilinemeyen bir anda ortaya çıkmasıdır. Normal süreç içerisinde ortaya çıkan her sorun, rutin gelişmeler ve sorunlar da kriz değildir. Kriz, beklenmedik biçimde ortaya çıkan ciddi bir sorun olarak düşünülmelidir.

Ayrıca krizler önemli bir tehlike ve tehdit oluştururken, bir yandan yeni fırsatlar yaratır. Sadece bu yorumlardan yola çıkarsak krizlerin astrolojik değerlendirmelerinde bazı gezegensel karşılıklar bekleyebiliriz. Beklenmeyen durumlar Uranüs’le, getirdiği fırsatlar Jüpiter ile ilgilidir. Değişim hali hazırda varolan düzeni de ilgilendirdiğinden Satürn de işin içinde olmalıdır. Diğer kolektif gezegenlerden Pluto düzeni uzun zaman aralığı içinde de olsa değişip dönüştürecek, Neptün oluşturduğumuz tüm algıları teker teker dağıtacaktır.

Ekonomik gelişmeler krizler ile toplumsal gezegenler Jüpiter ve Satürn arasındaki döngülerle ilişkilendirilmiştir. Jüpiter genişlemeyi yeni fırsatları anlatırken, Satürn düzen ve toplumsal yapıtaşlarını anlatır. Bu iki gezegenin dansında, sistemin (Satürn) yeni evreye geçmesinde Jüpiter’in izini görürüz.

1820-1929 yılları arasındaki yüzyılı aşkın dönemde meydana gelen krizlerin bazılarını ve astrolojik göstergelerini kısaca inceleyelim; (Bu krizlerin başlıcaları 1825, 1824, 1925, 1827, 1836, 1837, 1857, 1900, 1929 krizleridir)

1825 Krizi: İngiliz sermayedarların ve bankacıların Latin Amerika ülkelerinde giriştikleri hatalı yatırım politikaları sonucu ortaya çıkmıştır. Kredi hacminin daralması İngiliz sanayiini sarsar. Krizin etkisiyle ödemeler bilançosu altüst olan İngiltere krizin etkisini ancak 1932’de atlatabilmiştir.

1825 yılındaki astrolojik konfigürasyonda Neptün ve Uranüs Oğlak burcunda bulunuyor. Neptün ve Uranüs’ün Satürn’ü yöneten burçta bulunması sistem değişimini belirtiyor. Dönem haritasında Neptün Oğlak- Pluto Koç arasında kapanan karesi etkin. Ayrıca devam eden kriz sürecinde 1826 yılında, Satürn İkizler’de Jüpiter Başak burcunda açılan kare ile yeni döngüyü başlatıyor.

Bu krizden en fazla etkilenen ülke İngiltere’dir. Güneş’i Oğlak ve Ay’ı Yengeç burcunda olan İngiltere’nin Neptün ve Uranüs Oğlak transiti ülkenin ışıklarını kavuşum ve karşıt açıda etkiliyor. Ayrıca Jüpiter Aslan transitinin ülkenin Natal Satürn Aslanı üzerinde vurgulanması ve bir diğer dikkat unsuru Koç-Terazi aksindeki ay düğümlerinin üzerindeki Pluto Koç transitini de dikkate almalıyız.

1836 Krizi: Bu krize de İngiliz sermayedar ve bankaların bu kez de ABD’de ülkelerinde giriştikleri hatalı yatırımlar ile ülkede sürdürülen demiryolu inşaatı ile ilgili mali işlemler neden olmuştur. Etkileri Fransa, Belçika gibi ülkelerde sıçrayan 1936 Krizi, kapitalizme karşı kayda değer bir muhalefet grubu ortaya çıkarmıştır

Bu sefer Neptün ve Uranüs Kova burcundadır. Yine bu iki gezenin Satürn’ün yönettiği bir burçta olması dikkat unsuru. Satürn Akrep, Neptün Kova burcundayken kesinleşen kare açıların ilki 11 Aralık 1835 tarihinde, ikincisi 4 Mart 1836 tarihinde, üçüncü ve sonuncusu ise 21 Eylül 1836 tarihinde kesinleşmiştir. Ayrıca bu tarihler krizin önemli dönemeçleridir. Satürn-Neptün kapanan karede ve gökyüzünde Jüpiter-Satürn-Neptün arasında t-kare açı kalıbında pozisyonlanmıştır.

1827 Krizi: Satürn Yengeç- Neptün Oğlak burcunda Terazi burcundaki Jüpiter’e t-kare açı kalıbı yapar.

1834 Krizi: Neptün Oğlak-Satürn Terazi- ve Pluto -Jüpiter Koç burcunda t-kare açı kalıbı etkindir.

1837 Krizi: Neptün Kova- Satürn Akrep burcunda Neptün-Satürn karesi, Jüpiter Aslan ve Neptün Kova karşıtlığı: Neptün-Satürn-Neptün t kare açı kalıbındadır ve Ay düğümleri Boğa-Akrep aksındadır

1857 Krizi: Jüpiter Koç-Satürn Yengeç ile kare açıda bulunmaktadır. Uranüs ve Pluto Boğa burcundadır.

1929 Krizi: Dünyada 1929-33 yılları arasında yaşanansa ilk Büyük Depresyon (ekonomik buhran ya da ekonomik bunalım) gerçek anlamda bir ekonomik krizdi. Avrupa ülkelerinde bazı bankaların mali sıkıntıya girmesi New York Borsası’nda hisse senedi fiyatlarında ani düşüşlere neden olmuş ve ardından da tüm ABD ekonomisini etkisi altına almıştı. Şüphesiz iktisat tarihinin en önemli ve en derin krizi, 1929 krizidir. Borsada yaşanan çöküşün yanısıra, bankalarda ciddi anlamda iflaslar yaşanmış, toplam tüketim ve yatırımlarda ani düşüşler ortaya çıkmıştı. Bununla da sınırlı kalmayan kriz, dalga dalga diğer ülkelere yayılmıştır. 1929 Krizi o zamana kadar görülmemiş işsizliğin, ekonomik daralmanın, durgunluğun sebebi olmuştur. Ekonomide yeni akımların da temelleri bu kriz sebebiyle atılmıştır. Ekonomik buhran en çok sanayileşmiş şehirleri vurmuş, bu kentlerde bir işsizler ve evsizler ordusu yaratmış, farklı ülkelerde farklı tarihlerde sona ermiştir.

Astrolojik konfigürasyonda, Jüpiter İkizler ve Satürn Yay burcunda karşıtlık yapıyor. Pluto Yengeç burcunda, Koç burcunda Uranüs’e kapanan kare yapmakta. Ay düğümleri Boğa-Akrep burcu aksında maddi-manevi değerlerdeki değişimleri ifade etmektedir. Aynı zamanda Kuzey Ay Düğümü Boğa burcunda şiron ile kavuştuğunu görüyoruz.

Beklenen küresel 2020 krizi:

2008 krizini ( Satürn Başak, Uranüs Balık karşıtlığı, Pluto Yay burcunda t kare açı kalıbında) doğru tahmin ettiği için kriz kahini olarak tanınan ünlü ekonomist Nouriel Roubini‘nin bir sonraki krizi 2020’de beklediğini açıklamasının ardından, yine 2008 krizini doğru tahmin eden Amerikalı iktisatçı Jesse Colombo da bir sonraki krizi 2020 yılında beklediğini duyurdu.

2019 yılından itibaren Oğlak burcunda Güneş ve Ay tutulmaları başlamış durumdadır. Pluto’nun yanı sıra Satürn de Oğlak burcuna geçmiştir. Uranüs Boğa burcundadır. 2020 yılı başlarında Güney Ay Düğümünde Oğlak burcunda ve ona eşlik eden Pluto, Satürn ve Jüpiter eşlik edecektir. 2020 yılı sonlarında Jüpiter-Satürn-Plüto gezegenleri Oğlak burcunda üçlü kavuşum yapacaktır.

Devamında 2021 yılında Jüpiter, Satürn Kova’da-Uranüs Boğa karesi, ayrıca 2022,2023 yıllarında Uranüs Boğa ve Satürn Kova kareleri tekrar edecektir. Muhtemel global finans krizi döneminin ardından, yeni bir ekonomik koşullar tekrar şekillenecek gözüküyor.

@Gülden Bulut, 2019

Her hakkı saklıdır.