Partile terimi esas olarak (burca göre değil) dereceye göre hesaplanan açıları tanımlamak için kullanılır, çünkü böylece burcun dereceleri daha iyi anlaşılmış olur. Burçlarla ilişkisine göre yorumlanan açılara ise platick denir; “plate” veya “geniş alan” tabirinden türemiştir.
Astroloji dünyasında daha sonraları partile terimi genel olarak exact (tam) veya mükemmel aspektleri belirtmek için kullanılmaya, platik ise daha gevşek açıları veya orbunun sınırlarına yakın olanları belirtmek için kullanılmaya başlanmıştır.
Partile terimi, mükemmele yakın açıları tanımlamak için farklı biçimlerde kullanılmıştır. Genellikle, en doğru haliyle, aynı derecede bulunan iki gezegenin oluşturduğu bir açıyı tanımlamak adına kullanılmıştır, örn., 14 dereceki Boğa’daki bir gezegen ile 14 derecedeki Aslan’daki bir gezegenin kare açısı bir partile kare’dir, çünkü iki gezegen de aynı derecededir, oysa bu terimi 13°58’ Boğa ve 14°02’ Aslan arasındaki açı için, ne kadar mükemmele yakın da olsalar, kullanamayız. Çünkü ikisi zodyağın derece bölümlendirmesine göre farklı “kısımlar”da bulunurlar.
Ancak, geleneksel yazarlar partile terimini 1 derece yakınlıkta olan açılar için kullanmışlardır. 1647’de William Lily tarafından yazılan Christian Astrology adlı kitabında (sayfa 107) partile açıdan aynı derece olarak bahseder, şöyle söyler: “Farz edelim Venüs 9 derece Koç’ta, Jüpiter de 9 derece Aslan’da olsun, işte bu partile üçgen açıdır.”
1677’de yazan Merlini Anglici ise şöyle tanımlamıştır: “Partile açı, üç derecelik sınırda bulunuyorsa gerçekleşir.” (Birçok kadim yazar, 3 derecelik orb içerisinde olan bir açının çok kuvvetli temasta ve tam etkiyi vermeye yetecek mükemmellikte olduğunu varsaymıştır; yine de böyle açıları “yakın” olarak tanımlamak daha az kafa karıştırıcı olacaktır ve zodyağın aynı derecesine düşenler için kullanılan partile teriminin anlamını koruyacaktır.)
Kaynaklar:
The Astrology Book, James R. Lewis
Encyclopedia of Astrology, Nicholas deVore
Çeviren: Serkan Önder