Ay Düğümleri 3: Ay Düğümlerine Olan Açılar

Bir gezegen Güney Ay Düğümüyle kavuşumda (yaklaşık beş derece içinde) ve Kuzey Ay Düğümüyle karşıt olduğu zaman, o gezegenin, tıpkı Güney Ay Düğümümüz gibi, doğuştan getirdiğimiz ama aynı zamanda otomatik, zaruri, katı ve uyumsuz bir hal alan bir yeteneği gösteren, geçmiş yaşamımızda ve aynı zamanda bu yaşamımızın erken dönemlerinde geliştirdiğimiz bir gücümüzü temsil etmesi muhtemeldir. Bu gezegen bize sık sık hükmeden, fakat etkisinin farkında olmayabileceğimiz bir alt kişilik veya iç benlik anlamına gelir. Bu gezegenin işleviyle öyle derin bir şekilde özdeşleşmişizdir ki ne şekilde işlediğini nadiren fark ederiz. Hatta bu gezegenin saklı etkisi ona, on ikinci evi andıran anlamlar yükleyebilir. Örneğin, Güney Ay düğümü – Satürn kavuşumu, tıpkı 12.ev Satürn’ü gibi – çoğu hareketimizin altında yatan daimi korkulara ve endişelere, ve bazen bir tür iç duvar gibi hissedilen, içimizde tuttuklarımızdan oluşan derin bir tabakaya işaret edebilir. Pozitif açıdan ise Güney Ay düğümü – Satürn kavuşumu doğuştan gelen bir çalışkanlık, sorumluluk ve sadakat kapasitesine işaret eder. Güney Ay Düğümü – Ay kavuşumu kökleşmiş bağımlılıklara işaret edebileceği gibi duygusal anlamda besleme ve beslenme kapasitesine de işaret edebilir. Güney Ay Düğümü ile kavuşum yapan gezegenler, gerçekliği kendileri aracılığıyla algıladığımız lensler gibidirler. Bu lensler öyle sıkı oturur ve sürekli kullanılırlar ki çoğu zaman onları “gözümüze taktığımızın” farkında bile olmayız.

Güney Ay Düğümü ile kavuşum yapan gezegenler, tıpkı Güney Ay Düğümünün kendisi gibi, bilinç seviyesine çekilmeli ve yeniden değerlendirilmelilerdir. Çoğu zaman, bu gezegenlere ilişkin erken dönem deneyimlerini ve tutumlarını veya bu gezegenlere benzeyen temalara sahip geçmiş yaşam regresyonlarını anımsayıp üzerlerinde çalışmayı içeren terapisel deneyimler, bu süreçte yardımcı olur. Güney Ay Düğümüyle kavuşum halinde gezegeni olanların, hayatlarının büyük bir kısmını geçmişi yeniden işleyerek geçirmeleri gerekebilir. Yine de bu tür bir yeniden değerlendirme, Güney Ay düğümü gezegenlerimizin erdemleri ve güçleri zaten halihazırda var olduğundan, doyumu ve başarıyı engellemez. Karşılaşacağımız en büyük zorluk, bırakmak bizim için en iyisiyken o gezegeni bırakamamak ve Kuzey Ay Düğümümüzün özelliklerine erişim sağlayamamak olabilir. Güney Ay Düğümü ile kavuşumu olan birkaç gezegen varsa, veya Güney Ay Düğümümüz bir stelyum içindeyse, o zaman görevimiz büyüktür. Güney Ay Düğümü kalıplarının çekim gücü yalnızca bu hayatta başarı ve ifade için güçlü bir enerji yaratmakla kalmayıp, aynı zamanda da geriletici çekiminin üstesinden gelmek için kayda değer bir motivasyon sağlar ve böylece bizi yeni var oluş biçimlerine uyandırır.

Kendi hayatımda, 9.evdeki Merkür/Venüs/Satürn/Güney Ay Düğümü/Güneş stelyumum, ve Satürn ile Güneş’in Güney Ay Düğümü’nden yaklaşık 4’er derece uzaklıkta oluşu, benim için hem bir lütuf hem de bir yük oldu. Entelektüel ve felsefi motivasyonum hayatım boyunca sürekli olmuştur, özellikle de hayat deneyimimin anlamını bulma ve anladıklarımı başkalarıyla paylaşma konusunda. Fakat yine de, Satürn’le ilişkili olan korku, beni kitaplarla ve kağıtlarla dolu bir 9.ev fildişi kulesinde kilitli tutup beni dünyaya açılmaya gönülsüz ve aciz kıldı. 9. Ev yeteneklerim tarafımdan kullanılmaktansa onları kullanmayı öğrenmem ve ayrıca Kuzey Ay Düğümümü uyandırmam konusunda en çok katkıyı iki deneyim sağladı. Bir tanesi, Başak burcundaki Neptün- Kuzey Ay Düğümümü kavuşumu benim Satürn-SAD kavuşumunla kavuşum halinde olan bir adamla (benim Satürn kavuşum Güney Ay Düğümü kavuşum Güneş durumuma dikkat) olan yardımlaşma ilişkisiydi. Diğer deneyim ise babamın ölümüydü, ki bu ölüm Neptün’ün (benim Balık KAD’ımın yöneticisi) yükselenime yaptığı son transit sırasında oldu. Güney Ay Düğümü, ebeveynlerden birini temsil eden bir gezegenle (Ay, Güneş veya Satürn) kavuşum halinde olduğu zaman, o ebeveynle olan bağ ve özdeşleşme öyle köklü (ve çoğunlukla bir o kadar da bilinçdışı) olabilir ki o ebeveynin ölmesi, adeta kişinin kendi ölümüymüş gibi deneyimlenir. Bu tür bir deneyim, karşı karşıya kalabileceğimiz dağılmanın boyutu bakımından korkutucu olabilir, ama diğer yandan özgürleştirici de olabilir;  çünkü sonunda bize, bizi yıllardır ve hatta belki de yaşamlardır bağlayan kalıpların ötesine yükselme fırsatı tanınmıştır.

Kuzey Ay Düğümümüzle kavuşum yapan gezegenler (5 derece içinde), Kuzey Ay Düğümü işlevlerini geliştirme kapasitemizde bize yardımcı olurlar. Bu gezegenler, Kuzey Ay Düğümünün anlamlarını kendi anlamlarının rengine boyarlar; hem pozitif hem de negatif yönden. Kuzey Ay Düğümümüzle kavuşum yapan gezegenlerin olması, Kuzey Ay Düğümümüzü yapıcı bir şekilde kullanacağımızı garantilemez. Hatta, söz konusu gezegenlerin, burçların ve evlerin en yüzeysel boyutlarına o kadar kolay alışabiliriz ki daha derin anlamları ve ifadeleri geliştiremeyebiliriz. Boğa burcunda Venüs’le kavuşumda olan bir Kuzey Ay Düğümü, sevmeyi öğrenmek yerine fiziksel güzelliğe gereğinden fazla değer vermeye meyletmemize neden olabilir.  Aslan burcunda Plüton ile kavuşumda olan bir Kuzey Ay düğümü ise, duygusal yoğunluk ve/veya cinsellikle ilgili deneyimlerin genel iyilik halimiz açısından değerini veya bu deneyimlerdeki bilgeliği dikkate almadan bu tür deneyimler yaşama eğilimine neden olabilir.  Kuzey Ay Düğümü birkaç gezegenle kavuşum halindeyse veya bir stelyum içindeyse, Kuzey Ay Düğümü enerjilerimizi kullanma açısından evrenden ekstra bir destek alırız; fakat yine de Güney Ay Düğümüzü yeniden işleme ve yapıcı bir şekilde ifade etme, her iki düğümü bütünleştirme ve Kuzey Ay Düğümü gezegenlerimizin ve burçlarımızın en hayırlı tezahürlerini keşfetme konusunda almamız gereken dersler vardır. Kuzey Ay Düğümü ile kavuşum halinde gezegenleri olanlar her hâlükârda şanslıdır ve geçmişten gelen kökleşmiş kalıplara saplanıp kalma ihtimalleri daha düşüktür. Hatta böyle bir kavuşum içinde olan gezegenler, hem kendi içimizde hem de dışımızda bizi besleyecek kaynaklar bulma konusunda bize yardım etme ve bize doyum sağlayıp gelişimimizi destekleyecek fırsatları bize doğru çekme konusunda kayda değer bir potansiyele sahiplerdir.

Düğüm aksına üçgen veya altmışlık açı yapan gezegenler (3 derece içinde), kavuşum yapan gezegenler kadar güçlü bir etkiye sahip olmasa da karşıt burçların zıtlıklarını bütünleştirme konusunda bize yardımcı olabilirler. Bu gezegenler bizi, düğümsel karşıtlıkla ilgili problemleri çözmeye yardımcı olacak deneyimlere yöneltebilirler. Fakat bazen, üzerimizde olumsuz bir etki de yapabilirler; çünkü özellikle üçgen açılar en az direnç içeren yolu, kolay, alışılmış yolu seçmeye meyillidir ve düğüm aksının bu kolay, alışılmış yolu, Kuzey Ay Düğümü’ne değil, Güney Ay Düğümü’ne çıkar. Bu tür üçgen veya altmışlık açılar nedeniyle, Kuzey Ay Düğümü kapasitelerimizi uyandırmak için ihtiyacımız olan motivasyon eksik olabilir.

Öte yandan, düğüm aksına olan kare açılar oldukça güçlendirici olmanın yanı sıra, bizi düğümlerden uzaklaştırarak söz konusu gezegene doğru çeken bir tür t-kare kalıbı oluşturarak zorlayıcı da olabilirler. Bu tür bir gezegen enerjisini, tüm karmik tezahürleriyle birlikte düğüm aksının hem geçmiş hem de gelecekle ilgili boyutlarından alır. Bu kareler sayesinde güçlenir, ama bu gücü ve nüfuzu ne şekilde kullanacağımız bizim bireysel tercihimize kalmıştır. Kare yapan gezegen, yaşadığımız krizleri artırarak düğüm aksının gerginliğini daha da karmaşık hale getirebilir, ama aynı zamanda bizi bunu çözmeye de motive edebilir. Ayrıca bizi, düğümlerin orta noktası olarak, düğümsel güçlükleri aşmamıza yardımcı olacak deneyimlerle de tanıştırabilir. Bu gezegen özel bir ilgiyi hak eder ve çoğu zaman haritadaki en karmik ve en dönüştürücü gezegen olarak kabul edilebilir. Düğüm aksı, büyüme ve dönüşüm aksı olduğundan, düğümlere olan kare açılar, evrimsel bir bakış açısıyla bakıldığında net bir şekilde üçgenlerden ve altmışlıklardan çok daha faydalı olarak kabul edilebilirler.

İki karşıt gezegenin düğüm aksına kare açı yapması veya düğümlerin yükselene/alçalana kare açı yapması nedeniyle, bazılarımızda bir tür düğümsel büyük kare olabilir. Bu durumda, iki tarafa değil de dört tarafa birden çekiliyormuşuz gibi hissederiz, ve hatta “hayatımıza çeki-düzen verme” ve içsel bir uyum içerisinde hareket etme konusunda kendimizi aciz hissedebiliriz. Ama yine de ekstra kareler ekstra motivasyon sağlarlar, ve ekstra karşıtlıklar da farkındalığımızı artırır. Bu konfigürasyon içinde barınan enerji ve aynı zamanda da müdahil olan her bir gezegenin veya açının bireysel kapasiteleri bizi, önemli, etkili ve büyümeyi destekleyici bir anlayış ve bütünleşmiş bir eylem haline götürebilir.

Kendi hayatımda, yükselenim/alçalanım düğüm aksımla sıkı bir kare içerisinde olduğundan, sıklıkla şunu görmüşümdür ki düğümlerimden bir tanesini veya her ikisini birden ifade etmek, benim yükselende kendimi yansıtmamı ve alçalanda ilişki kurmamı desteklemek yerine köstek oluyor. Hayatımın dört boyutunu bir araya getirme çabalarım, büyük miktarda zaman, enerji ve farkındalık gerektirdi, ama aynı zamanda da bana ara sıra birliğe, bütünlüğe, anlayışa ve dönüştürücü eylemlere dair önemli deneyimler yaşattı.

Tracy Marks, The Astrology of Self Discovery

Çeviren: Gülin Koçhan

Kuzey ve Güney Ay Düğümleri hakkında tıklayınız.

Ay Düğümleri Nasıl Bütünleştirilir? Makalesi için tıklayınız.

 

Kategoriler

Astroloji Dergisi 

Son Makaleler

Youtube Kanalımız
Tags:

Benzer Makaleler

Menü