Akrep burcunun yönetici gezegeni Pluto, yunan mitolojisinde Hades olarak tanımlandığı yaygın olarak bilinir. Aslında Pluto, yeraltı şarap tanrısı Dionysos ile de benzerdir.

Tanrıların tanrısı Zeus, ölümlü bir kadın Semele’ye aşık olur. Zeus’un karısı Hera bunu duyar duymaz kıskançlıktan deliye döner ve Semele’yi bulur, Ona Zeus’un tanrı sıfatıyla görmesi konusunda ikna eder ve Zeus tüm ışığıyle kendini gösterdiğinde, Semele yanar. Zeus Semele’nin karnındaki yedi aylık bebeği kurtarır ve baldırında saklar, zamanı gelince Dionysos, Zeus’tan doğar. İsminin de anlamı “iki kere doğan”dır. Dionysos gittiği tüm yerlere bulduğu asma dalını da götürerek insanlara şarap yapmasını öğretmiştir…

Pluto (Akrep burcu yöneticisi) ile benzerliği nereden gelmekte peki? O acı dolu bir ölümsüzdü. İki kere doğmuştu ve Hera’dan kaçmak için oğlak kılığına bile girmiş, saklanmıştı. Akrep burcunun gizemli ve kendini yeniden dönüştürecek enerjisi buradan geliyor. Sembolü olan asma ağacı ise, diğer ağaçlardan çok farklıdır. Hepsinden daha çok budanır. Kışın yapraksız, kuru ve cansızdır. Ama aylar geçer dirilir. Yani ölümü yeniden doğması için gereklidir. Pluto enerjisini transitlerde yaşadığımız zaman artık dönüştürmemiz gereken yönlerimizle karşılaşmamız da bundandır. Ve şarap bedenimize girince bilinçdışımıza daha kolay ulaşılır, Derinde yatanlar daha kolay su yüzüne çıkıp harekete geçer.

Nietsche, Tragedyanın Doğuşundaysa şöyle diyor:

“Dionysos şöyle seslenir -Benim gibi olun! Olayların sonu gelmez değişimi altında sonsuzca yaratıcı, sonsuz varoluşa gitmede direnici, bu olay değişimi içinde sonsuzca sevinen bir ana kaynak olun!”

Dönüşme ve değişim, haritalarımızda Pluto’nun işaret ettiği yer gösteriyor, bu gücün muazzam enerjisiyle ancak ona direnmeden bütünleşebiliriz.

Gülden Bulut, 2014