Antik Yunan’da korku, iyi gözlemlenmiş olmalı ki “olması gereken” ve “patolojik olan” olarak ikiye ayrılmıştı. Hepimiz korkarız, normal olarak nitelendirdiğimiz korkular alarm gibi çalışır, kendimizi savunmamıza yardımcı olur. Bu tür korkularda kişiler korkularını denetleyebilir ve sınırlandırabilir. Bir de patolojik korkular vardır ki bunlara fobi adı verilir. Fobi, phobos’tan gelir. Phobos antik Yunan mitolojisinde savaş tanrısı Ares’in (Roma’da Mars) oğullarındandır. Phobos, Ares’in yanından hiç ayrılmaz sürekli panik, korku yaratır.
Patolojik korkular akıldışıdır. Kişi korkularını denetleyemez ve bu kontrolsüzlük kişide panik oluşturur. Doğal olarak insanlar tehlikeli olarak nitelendirdiği durumlardan uzak kalırlar, eğer o durumun içindelerse kaçmak ve kendilerini korumak isterler. Ama patolojik korkularda tehlike arz etmeyen durumları bile kişi tehlikeli algılar. Ve bu kişinin yaşam kalitesini oldukça düşürür.
En sık görülen korkular hayvan ve boşluk-yükseklik korkusudur. Fobik korkuların on kişiden birinde görülmektedir. Korkmaktan korkma, agorafobi, panik bozukluk, genel anksiyete bozukluğu, sosyal fobi, obsesif kompalsif bozukluk gibi değişik kaygı bozuklukları türleri için ortak özelliktir.
Yükseklik korkusu olan bir kişiyi örnek verecek olursak, bu kişi yüksek bir yere çıktığında “burası çok yüksek her an düşebilirim”, “birazdan kontrolümü kaybedip bayılacağım”, “işte hayatımın son anlarını yaşıyorum” gibi düşünceleri neticesinde kalp atışlarında artış, terleme, titreme gibi fizyolojik reaksiyonlar gösterebilir. Yaşanan korku fizyolojik reaksiyonları daha da arttırır ve kişi sonunda olaylar üzerine hiçbir hakimiyeti olmadığını düşünerek çaresiz kalır ve artık kriz yaşanır.
Peki fobinin astrolojik izdüşümleri nelerdir?
C.E.O. Carter’e göre, Neptünyen etkileşimler, 6. ev ve 8 ev vurgusunu bekleyebiliriz. Özellikle su burçlarında, İkizler burcunda ve 3. evdeki vurgu mental sorunlar yaratabilir. Pluto ve Akrep, bilinçdışı olayları aktive edeceğinden önem taşır. Horoskopta pozitif ve negatif elementler arasındaki savaş, özellikle su ve ateş elementlerinde gözlenebilir. Satürn’ün de işin içinde olacağını ve kontrol etme korkusunu ortaya çıkaracağını bekleyebiliriz. Bir danışanında Güneş, Jüpiter ve Uranüs’ün Yengeç’teki Satürn’e kare yaptığı gözlemlediğini belirtir.
Hemen hemen tüm kişilerde Merkür, 3.ev başlangıç çizgisi ve 3. evin yöneticisinin bir su burcuyla bağlantısı bulunmuştur. İkizler ve Yay burcunun 6. derece civarları malefikler ile olumsuz açı halinde olduğunu belirtir (Bu bağlamda Merkür’ün yönettiği Başak burcunda gözlemlenmediğini ekler.)
Geri giden gezegenler de fobi göstergelerinden sayılabilir. Jüpiter retrosu agorafobi, Satürn retrosu klastrofobi, Neptün retrosu deniz ve su korkusu gibi.
Rex. Bills, korku ve endişenin Satürn ve Neptün’ün 12. ev ve 8. ev yerleşiminde vurgulu olduğunu söyler. Ayrıca Uranüs’ün panik ile ilgili olduğunu, yaratılan krizde Pluto’nun da iş başında olduğunu ifade eder.
Noel Tyl, korku ve endişenin 8. evdeki veya 8. evi yöneten herhangi bir gezegenin Ay veya Satürn’e karşıt ya da kare olmasının, Güneş ve Merkür’ün Uranüs ile kavuşum, kare ve karşıt açı yapmasının (özellikle bunlar değişken burçlarda) rol aldığını belirtir. Ona göre çıkışı olmayan T kare açı kalıpları da endişeyi tanımlar.
Psikolojik Çözüm:
Aslında korku denilen olay kendi düşüncelerimize verdiğimiz reaksiyondur. O nedenle fikirlerimizi gözden geçirmek çok önemlidir. Korkuyu yenme yolunda atılacak ilk adımlar oldukça önemlidir, çünkü kişi ilk defa cesaretle korkuyu meydana getiren fikirlerini test etmeye ve bu durumla yüzleşmeye karar vermiştir. Kişinin cesaretini topladığı bu ilk tecrübesinde, kendine olan güvenini, “ben bunu yapabilirim”, “heyecanlansam da bunun üstesinden geleceğim” gibi destekleyici düşüncelerle arttırması ve olumsuz düşüncelerini durdurmaya çalışması yararlı olacaktır. Ayrıca gerekiyorsa, bu durum karşısında korku hissini yaşamayan bir kişiyle beraber veya önce onu gözleyerek bu ilk tecrübesini yaşaması bu tecrübenin olumlu sonuçlanmasında önemli bir rol oynayabilecektir. Bu amaçla korkuyu yenme yolundaki ilk adımlarda kişide en az korku uyandıran davranışla başlamak ve daha sonra yavaş yavaş ufak basamaklar halinde ger çekten korkulan durumu tecrübe etmek yararlı olacaktır. Mesela asansör örneğinde kişi önce rahat bir şekilde asansörü çağırma düğmesine basmayı, daha sonraki günlerde sırasıyla asansörün kapısını açmayı, asansörün kapısını açıp binip-inmeyi, asansörün kapısını açıp-binip çıkacağı katın düğmesine basıp inmeyi ve son olarak da asansörü yukarı bir kata çıkmak için kullanmayı tecrübe edebilir. Kişi bu tecrübelerini korkusuna yenilmeden yaşayabilirse eski fikirleri yerine, aynı durum için daha uyumlu yeni fikirler geliştirebilecektir.
Gülden Bulut, 20 Mayıs 2018
Kaynaklar;
Fobiler ve Sağlıklı Yaşam Davranışları: Bir Halk Sağlığı Bakışı, Mustafa Tözün, Asya Banu Babaoğlu
Korku: Sebepleri, Sonuçları ve Başetme Yolları, Tülin Gençöz
The Rulership Book A Directory of Astrological Correspondence, Rex E. Bills
Astrology and Personality: Astrological and Psychological Theories, Noel Tyl
Encyclopaedia of Psychological Astrology, C.E.O. Carter