Gezegen olmayan Güneş ve Ay dışında, tüm gezegenlerin bir geri gitme (retro) süreci vardır. Bu, yalnızca dünyadan gözlemlenebilen, gezegenin gökyüzünde “geriye doğru hareket ediyormuş gibi göründüğü” bir harekettir. Venüs’ün veya Merkür’ün, Güneş’in çok ötesine geçtiklerini gördüğünüzde geri hareketlerine başlayacaklarını anlarsınız. Merkür, Güneş’in yaklaşık 14 derece ilerisindeyken ve Venüs de Güneş’ten yaklaşık 30 derece ilerideyken retro pozisyona geçer. Merkür her yıl 3 kez 3 hafta boyunca ve Venüs de her 19 ayda bir retro olur.
Diğer gezegenler ise yalnızca Güneş’in tam karşısında retro olurlar. Bir natal horoskopta, çoğu zaman Güneş’e karşıt açıda bulunan herhangi bir gezegen her zaman retrodur. Bazı zamanlarda, Güneş’e üçgen açı yapan bir gezegen de retro olur.
- Mars, her 2 yılda bir 2 1/2 aydan biraz daha az bir süre boyunca retrodur.
- Jüpiter’den Plüton’a kadar gezegenler her yıl retro olurlar.
- Jüpiter, 4 ay boyunca retrodur.
- Satürn’den Plüton’a kadar gezegenler 5 ay boyunca retrodur.
Bir gezegen retro iken normal şekilde işlemez. Kendisini dışa doğru ifade edebilene kadar içsel, psikolojik düzeyde çalışmak zorundadır.
MERKÜR RETROSU
Merkür retro olduğunda, düşünce süreçleri içe yönelir, içselleştirilmiştir. Kişisel konuların tartışılmadan önce içsel süreçlerden geçmesi gerekir. Bu şu anlama gelir: eğer Merkür’ü retro olan bir arkadaşınızla kişisel bir konuyu konuşmak istiyorsanız, ona, ya onunla neyi konuşmak istediğinizi önceden söylemeli ya da konuşmak için bir randevu almalısınız. Hemen bir cevap almak isterseniz de, dürüst ya da üzerinde iyice düşünülmüş bir cevap alamazsınız. Bu kişilerin derin düşünmek için zamana ihtiyaçları vardır. Bu kişiler bilgiyi önce sindirmeye ve işlemeye ihtiyaç duydukları için, kendilerini savunmada ve kişisel sorulara cevap vermede yavaştırlar. Diğerlerinin de yavaş tepki göstermelerini doğal karşılarlar. Kişisel olmayan konuları, kendi ilgi alanlarını ve uzmanlıklarını, içselleştirmeye gerek duymadan kolayca tartışabilirler. Bunları geçmişte daha önce yapmışlardır zaten.
Kişisel konularda ne hissettiklerini hemen bilmeyebilirler. Düşünmek için zamana ihtiyaç duyarlar. Olan-biten hakkında ne hissettiklerine karşı duyarlı olduklarından algıları oldukça iyidir. Entelektüel konularda nadiren yüzeyseldirler ve içsel olarak tekrar tekrar analiz ettikten sonra uygulama eğilimi gösterirler. Merkür retro insanı, çocukken konuşabilecekleri kimselerinin olmadığını hissederler.
Düşünceler ve zihinsel etkinlikleri içselleştirilmiş ve son derece özneldir. Hayal kurmaya eğilimleri vardır. Bazıları, kendi içsel düşüncelerine öyle bir dalarlar ki akılları uçup gitmiş ve dış dünyada olup bitenden bihabermiş gibi görünürler. Bu özellikle Merkür’ün son evlerde (3, 6, 9, 12) retro olması durumunda böyledir. Ve özellikle de Neptün’e açı yapıyorsa, kendi dünyasına dalıp, zaman kavramını kaybeder.
3-6-12. evlerdeki zor açılar almış yerleşimdeki Merkür retro, öğrenme güçlüklerine neden olabilir; Örn., Disleksi (Dikkat Eksikliği, Öğrenme Bozukluğu) bir çocuğun tek kulağının duymadığı sonradan fark edilmişti ve çocuk çokça dinleyerek telafi etmeye çalışmıştı.
Bilimsel düşünenler kişilerinin çoğunun Merkürü retrodur.1960’ların sonlarında ve 1970’lerin başlarındaki astronotların çoğunda Merkür retro’ydu.
2.evdeki Merkür, kelepir avcısı olabilir.
3-4. evlerdeki Merkür, genellikle düşünmek için sessizliğe ihtiyaç duyulduğunu gösterir. Bu durum, bu evlerdeki Venüs R için de geçerlidir. Evde dikkat dağıtan durumlar ve tartışmalar olduğunda odaklanmakta zorlanırlar.evdeki Merkür, incelemeye ve araştırmaya çok eğilimlidir ama sessizliğe ihtiyaç duyar. Yavaş görünebilirler ama bu sadece, ilk önce tüm gerçekleri elde etmeye ihtiyaç duydukları içindir.
3.evdeki Merkür, incelemeye ve araştırmaya çok eğilimlidir ama sessizliğe ihtiyaç duyar. Yavaş görünebilirler ama bu sadece, ilk önce tüm gerçekleri elde etmeye ihtiyaç duydukları içindir.
5.evdeki Merkür, yaratıcı olmaktan çok iyi bir düşünürdür ama zamanla gelişirler. Bu pozisyon, iyi bir öğretmeni gösterebilir. Detaylı konsantrasyon gerektiren oyunlarda iyilerdir.
6.evdeki Merkür – yaptıkları işlerde eden mükemmeliyetçi özellikleri vardır; ilk önce tüm olguları toplamaları gerektiğinden yavaş görünürler.
7.evdeki Merkür evlilik konusunda karar vermekte zorluk çeker. Alelacele evlenip sonra bu evliliği tekrar gözden geçirmesi de muhtemeldir. Genelde evlilikteki sorunları tartışmakta zorluk çekerler.
8.evdeki Merkür, en çok 8. evle ilgili araştırma ve çalışmalar için uygundur.
9.evdeki Merkür, bilgi koleksiyoncusu olabilir fakat istedikleri tüm cevapları alamayabilirler. 9. evdeki herhangi bir gezegen, eğitimde bir kesinti olabileceğini gösterir. Genelde eğitimlerini tamamlamak için okula geri dönerler.
10.evdeki Merkür, işini, sahip olması gereken bilgi ve deneyimi elde edebileceği bir öğrenme deneyimi olarak görebilir. Titiz ve güvenilirdir.
12.evdeki Merkür, araştırma ve derin psikoloji seviyesinde çok iyi çalışır. Bir arkadaşım, cezaevi sisteminde terapist olarak çalışıyor. Söylediğine göre, içinde öylesine derinlerde gömülü düşünceler varmış ki kendisi bile bu düşüncelerin nerede olduğunu ve hatta onları nasıl çıkaracağını bilmiyormuş. Bu kişiler, başkalarına depresyonda olduklarını göstermezler. Uyku düzenleri problemli olabilir.
VENÜS RETROSU
Doğuştan gelen ve yaşam boyunca hissedilen bir sevilmeye değer olmama hissi vardır. Hatta bazen aslı astarı olmamasına rağmen çocukken genel olarak sevilmediklerini hissetmişlerdir. Bu aslında, geçmiş yaşamlarından getirdikleri bir karmik düzen olabilir. Sevgisiz, çirkin ve değersiz hissetmek yoluyla, başkalarının önemsemedikleri şeylere değer vermeyi öğrenirler. Bu, onları yaşamda oldukça hümanist yapabilir veya onları kullanan kişilere doğru çekilmelerine neden olabilir. Hümanist hedefleri sayesinde, kendilerini yüce bir amaca adama kapasiteleri vardır.
İkinci Dünya Savaşı sırasındaki büyük kurtarıcıların horoskoplarına bakmıştım. Bu insanların çoğu, başkalarının kendilerinden daha değerli olduklarını hissettikleri için, hayatlarını Yahudilerin Nazilerden kaçmasına yardım etmeye adamış ve kendi hayatlarını tehlikeye atmışlardır.
- evde İkizler burcunda Venüs’ü retro olan bir komşum, hiçbir zaman çok para kazanmaya ilgi duymamıştı. Hayatını çoğunlukla bir guruya ya da ilham veren bir öğreticiye adamıştı. Şu anda Çin’de İngilizce öğretiyor. Venüs’ü retro olan insanların, İngilizce öğretmek için az gelişmiş ülkelere gitme eğilimi gösterdiklerini gözlemledim. Bu işlerden pek para kazanmıyorlar çünkü her zaman başkalarının iyiliği için bu işi yaptıklarını hissediyorlar.
Ayrıca bu kişiler reddedilme korkusu nedeniyle duygularını ifade edemezler. Çoğu zaman geç açılan kişiler olarak, kendileri için doğru durumun (kariyer ve ilişkiler) ne olduğunu, bu Venüs’ü nasıl kullanacaklarını ve Venüs Retrosuyla sevgiyi ve doyumu nasıl bulacaklarını çözene kadar açılmazlar. Bazen, sevilmeye layık olmama duygusuna karşı geliştirdikleri bir savunma olarak ben merkezci olabilirler. Sıklıkla güven verilmeye, onaylanmaya ihtiyaç duyarlar ama bu tutum pek de kendilerinin iyiliğine olmaz.
Venüs retro, sadece sevilmeme hissiyle değil, kabul görmeme hissiyle de alakalıdır. Bu kişiler çoğunlukla biraz eksantrik, farklı, sıradışı kişiler ararlar – tamamen ait olduklarını, uyum sağladıklarını hissettikleri ilişkiler ararlar. Kendilerini bu geleneksel değerler dünyasında hiçbir yere ait hissetmeyen kişilere yardım etme kapasitesine sahiptirler. Başkalarını, görüntü ve gösteriş haricinde, daha az yüzeysel nedenlerle beğenip takdir etmeyi öğrenirler. Genelde, sığ kabul ettikleri kişilerle uyum sağlayamadıklarını hissederler.
Biraz anti-sosyal olduklarından, kendilerini, sosyal ortamlardan ve bir sürü yapmacıklığın, gösterişin olduğu partilerden ziyade, birebir ilişkilerde daha rahat hissederler. Yüzeysel ilişkilerden hoşlanmazlar. Kesinlikle kokteyl partisi tarzı insanlar değillerdir.
İLERLETİLMİŞ YÖN DEĞİŞİMİ: Sandra Leigh-Serio bu konuda bir ders vermişti. Venüs ilerleyip yön değiştirdiği zaman (nadir bir olay), bunun, ilişkilere ve genel olarak yakınlığa karşı tutumumuz üzerinde dramatik bir etki yarattığını gözlemlemiştir.
- evdeki Venüs – İç güvensizlik, bu insanları finansal güvence düşkünü haline getirebilir. Para için evlenebilirler, ancak bu, içlerindeki reddedilme ve güvensizlik korkusundan kaynaklanır.
ÖRNEK: 2. evinde Kova burcunda retro Venüs’ü olan bir kadın, müşterilerine âşık olup onlara ücretsiz hizmet veren bir fahişeydi. Para kazanmadığı zaman da şikâyet ederdi. Yine de, kendi değerinin bir kanıtı olarak para ve mal-mülk sahibi olmayı arzu ederdi.
2.evinde Kova burcunda retro Venüs’ü olan başka bir adam ise, sürekli başkalarına hediyeler verirdi ki onu sevsinler… ama zaten çok sevimli bir adamdı.
3. ve 4. evlerde Venüs’ü olanların kendi kişisel ortamlarında huzur ve sessizliğe ihtiyaçları vardır. Çevrelerinde tartışma, kavga ve çekişme sevmezler.
6.evde Venüs’ü olanlar, kendilerine ve yaptıkları işlere yeterince değer vermeyebilirler. Bazıları öyle öz güvensiz olur ki, yaptıkları hiçbir şeyin bir değerinin olmadığını düşündüklerinden hiçbir iş yapmazlar.
7.evdeki Venüs, genelde ilişkilerde geleneksel olmayı tercih eder. Kendilerine, çekingen bir partner çekmeleri muhtemeldir. Daha fazlasını hak etmediğinizi düşündüğünüz zaman, daha fazlasını talep etmez ve böylece de daha fazlasına sahip olamazsınız.
9.evdeki Venüs, çoğunlukla farklı bir sosyal ya da kültürel yapıdan gelen biriyle evlenir. Bu onlara bir tür üstünlük sağlar. Kendi kültürlerine ait olmadıklarını düşündüklerinden, ilişkinin farklılığı onlar için daha az tehditkârdır. Eğitimde gecikmeler olabilir – kendileri üniversiteye gitmeden başkalarının gitmesini sağlayabilirler ya da başkalarının ihtiyaçları nedeniyle kendi eğitimlerini erteleyebilirler.
10.evdeki Venüs’ün bariz açık bir utangaçlığı vardır. İş konusunda patronlarının, kendisinden faydalanmasına izin verebilir ve tanınırlık çok daha geç bir zamanda gelir.
11.evdeki Venüs, gerçekten de grup halinde daha iyidir. Birebir ilişkiler bu kişilere korkutucu gelebilir. Grubun yararı için kolayca fedakârlık yapabilirler.
12.evdeki Venüs, genel olarak Venüs retrosunun daha geniş bir görünümünü sunar. 12. evde, çok fazla ruhsal yara olabilir ve bu yüzden birey, sevilmeye layık hissetmediği için tüm ilişkilerde kendisini kurban gibi hissedebilir. İdeal olarak, terapist olarak, en iyi çalıştıkları kesim “sevilmeyen insanlar”dır; ve profesyonel yardımcılar olarak mazlumların yanındalardır. Kendilerini geleneksel değerlere göre, başkalarının standartlarına göre yargıladıkları zaman sorun yaşarlar. Neyin değerli, kimin sevilmeye layık ve kıymetli olduğuna dair kendi eşsiz değer yargılarını geliştirdikleri zaman mutluluğu bulurlar!
- Venüs retro kişisinden bir not: Ben, natal retro Venüs’le yaşadım ve çok kötü seçimler yaptım. Şunu fark ettim ki, sevilmediğimi hissettiğim zaman, sevilmeyen insanları kendime çekiyordum. Sonra, benim gibi hissetmesinler diye bunu onlara telafi etmeye çalışıyordum. Buradaki sorun, bu insanların sevgiye karşılık sevgi verememeleriydi. Onlar, sevgiyi sünger gibi emerler. Benim için ilişkiler, bir alış-veriş haline gelmişti; ben veriyordum, onlar alıyordu.
MARS RETROSU:
Mars, bir şeyleri nasıl başlattığımızı, nasıl inisiyatif aldığımızı ve öfkeyle nasıl başa çıktığımızı ve öfkemizi nasıl ifade ettiğimizi belirler. Ne zaman birinde bunu görsem, o bireyin, hiç kimsenin öfkeyi nasıl ifade edeceğini veya öfkeyle nasıl baş edeceğini bilmediği bir aileden geldiğini gözlemlemişimdir. Bu, bir aile kalıbına işaret eder ve bir şekilde diğer aile üyelerinde de – Mars’ları, zor durumda, retro, kıstırılma ile – ortaya çıkar.
Retro Mars, tepkiler, agresif dürtüler ve düşmanlıklar bir şekilde içselleştirilir. Yüzeyde sakin görünebilirler, ama içlerinde azgın bir yanardağ olabilirler. Veya öfkelerini uygunsuz şekilde ifade ederler. Ve dolaylı olarak ifade ettikleri için pasif agresif olabilirler. Bu insanlar öfkelerini nasıl ifade edeceklerini bilmezler.
Retro Mars’ın Ev pozisyonu, öfkeyi nerede biriktirip biriktirip sonra da BOM diye patlayıp kesip attığımızı gösterir. Bu kişiler içlerinde öfke hisseder ama bu öfkeyi nasıl yönlendirileceklerini ve dışarıya atacaklarını bilmezler.
Bu kişiler tek başına veya dolaylı olarak çalışmayı tercih eder; doğrudan, rekabetçi faaliyetlerle çoğunlukla rahatsız hissederler. Bu durum kendisini, potansiyelleri teşvik etme ve başkalarının işlerini destekleme şeklinde gösterebilir.
ÖRNEK: Terazi’de retro Marsı olan bir müşterim, çalışanları kovmayı çok zor buluyor. Bu yüzden, başarılı bir işletme sahibi olarak, insanları kovmakta zorluk çekmeyen, agresif bir kadını işe aldı.
Öfke içe atıldığı zaman, depresyon dahil olmak üzere çeşitli psiko-fiziksel sıkıntılara yol açar. Bu kişiler kaza geçirmeye meyilli olabilirler, fakat istatistiksel olarak, kazaya meyilli insanlar diğer “öfkeli” tiplerden daha uzun yaşarlar çünkü 20 yıl boyunca içlerine atıp sonunda kalp krizi geçirerek ölmek yerine ayak parmaklarını sandalyeye çarparak öfkelerini serbest bırakırlar.
2.evdeki Mars – Öfkeyle sabote etme alışkanlığı – çok çalışıp para biriktirebilirler ve bir gün eşlerine kızıp, bankadaki tasarruf hesabından tüm parayı çeker ve pahalı bir araç alır, sonra da tekrar para biriktirmek için baştan başlamak zorunda kalırlar.
3.ve 4. evlerdeki Mars, aile üyeleriyle yıllarca iyi geçindikten sonra aniden büyük bir kavga eder ve onlarla bir daha asla konuşmaz. Üçüncü evde, okul yıllarında davranışta bir değişiklik olabilir – sessiz bir çocuğun birdenbire diğer çocuklarla kavga etmeye başlaması gibi.
5.evdeki Mars, daha çok başkalarının yaratıcılığını ya da eğlencesini motive eder. Davul çalmak veya dans etmek, bu kişilerin enerjilerini atmaya yardımcı olur.
12.evdeki Mars, kişilerin kendilerinin farkında olmadığı, fakat başkalarının açıkça görebildiği, bilinçaltından gelen kin ve pasif agresif davranışlara neden olur. Bu pozisyonun en iyi kullanımı ezilen kesimlere yardım etmektir.
JÜPİTER RETROSU
Bazı retrolar hiç de kötü değildir ve bu da onlardan biri. Jüpiter ileriyken, dış görünüşe daha büyük bir uyum vardır. Enerji ve görünüş daha popüler ve kabul edilirdir.
Jüpiter retro olduğunda ise, maddi başarı için çalışıyorsanız ve bu sizin ana hedefinizse, bu maddiyatın yetmediğini göreceksiniz; başarılarınız ne kadar maddi/dışsal olursa, hayatınızdan da o kadar memnun olmazsınız. Bu kişiler büyük bir arayış içinde olabilirler ama içlerine bakmadıkları sürece aradıkları şeyi asla bulamayacaklar.
Manevi inançlarında bazı şüpheler veya boşluklar vardır. Bu yüzden her zaman hayatlarına anlam katacak bir şeyler ararlar – aradıkları şey, onlara felsefi anlamda mutluluk verecek herhangi bir şeydir.
Benim Jüpiter’im ileri, bu yüzden her zaman bilgi ediniyorum. Jüpiter’im retro olsaydı, içsel olarak daha zenginleştirici bir şeye ihtiyacım olurdu.
Retro Jüpiter çoğunlukla, görünenlerin ötesine bakabilme yeteneği verir. Ben, öğrencilerime şunu derim; nerede retro Jüpiter varsa, o kişi o yerde, ölmüş veya ölmekte olduğu kabul edilen şeyleri hayata döndürme kabiliyetine sahiptir.
Jüpiter retro ve zarar gören bir kişi şöyle demişti; ailemde sadece dış görünüşüm için sevilirdim, çünkü iyi bir görüntü oluşturuyordum ve söylediğim ya da yaptığım her şey toplumda kabul görüyordu. Bu rolü oynamak bu Jüpiter retro kişisinin enerjisini tüketmişti. Rol oynamak performans sergilemektir, gerçek olmaktan uzaktır.
2-6-8. Evlerdeki retro Jüpiter, doğal bir şifa kabiliyetine sahiptir, ancak her zaman doğrudan fiziksel şifa alanlarında çalışmazlar. Toprak burçları ve Akrep burcu, doğal şifa yeteneklerine sahiptir. Bu şifa, hayvanları, doğayı ve hatta nesneleri (özellikle 2. ve 4. evlerde eski şeyleri yenileme ve onarımı) kapsar. Doğal bir “hayata döndürme” yeteneğidir bu.
1.evdeki Jüpiter retro, içsel seviyelerde manevi, felsefi veya engin şeylerle çok güçlü bir bağ hisseder. Bu durumda kariyerin ya da yaşamın maddi tarafı kişiye cazip gelmediği ve öncelikli bir ilgi alanı olmadığı için, bu kişiler finansal açıdan kısıtlanabilir. Hatta felsefi alemleri o kadar güçlü yaşarlar ki fiziksel alemi ihmal edebilirler. Teorik kavramlara aşırı kapılmaktan kaçınmalılardır. Robert Hand’in Yengeç burcunda retro Jüpiter’i var! Kendisi pek de pratik olmayabilen kadim felsefeleri ve sistemleri çok sever.
1.Evde Yay’da Jüpiter retro – Bir arkadaşım bazen manik/depresif hissediyordu çünkü aile hayatı, kendi yaşadığı hayat, günlük yaşamında uygulayabileceği manevi değerlere olan ihtiyacı ile örtüşmüyor.
3. ve 4. Evlerdeki Jüpiter retro, geri dönüp, çaba sarf edip bir bağlantıyı/ilişkiyi yeniden yoluna koyma yeteneğine ve isteğine sahiptir. Örnek: Birisi, ailesindeki insanların birbirleriyle anlaşmasını sağlamak için çok fazla enerji harcıyor.
Jüpiter retro, her zaman geri dönüp yeniden bağ kurmaya çalışacaktır. Bu kişilerin yenileme, ev ve binaları restore etme becerileri vardır – bir binayı hayata restore etmek için doğal bir yeteneğe sahiplerdir!
5.evdeki Jüpiter – Bu kişilerin bir çocukla ilişkilerini yürütmeye çalıştıklarını, her zaman yeniden bağ kurmaya çalıştıklarını gözlemledim. Romantizmde, bir ilişkiyi bir şekilde yeniden canlandırmak, yeniden bağ kurmak için de ekstra enerji sarf ederler…
7. evde Jüpiter, evlilik hayatına felsefi açıdan mutlu eden bir gelişim katacak bir eş ister. İlişki kötüye giderken ilişkiyi yeniden canlandırma becerisine sahiptir. Bir nişan bozma olayı olabilir. Evlilik danışmanlığında beceriklidirler, çiftlerin tekrar birleşmelerine yardım ederler.
GEISLER: Mesela, 7.evi yöneten Yengeç burcundaki retro Jüpiter – eşleri, bir şekilde kendi deneyimlerine “yabancı”dır, dignifiye Jüpiter’den beklenenin aksine eve ekmek getiren tipler değildir. Evle ilgili bir sorun olabilir, ya ev fazla büyüktür, ya da uygun bir yerde değildir ya da birey sık sık taşınmak zorunda kalır. Aile de öyle — ya fazla uzaktadır ya da başka bir şey.
9.evdeki Jüpiter, genellikle neye inandığını bilmez, bu yüzden sürekli bir arayış içindedir. Bir dine veya felsefeye bağımlı olabilirler ve sonra bunların kendilerine istedikleri tüm cevapları vermediğini fark ederler. Özellikle hayat zorlaştığı zaman, inançlarında şüpheye düşerler. Genelde eğitimlerine geri dönüp kendilerini daha yüksek bir seviyede yeniden eğitirler. Böyle biri liseyi bitirmedi.
10.evdeki Jüpiter genelde mesleki becerilerini geliştirmek için üniversiteye geri döner.
SATÜRN RETROSU
Satürn erken çevredeki kural ve düzenlemeleri sembolize eder. Bulunduğu burç kültürel etkileri gösterir. Retro olduğu zaman, size kuralların ne olduğu ve sorumluluk sahibi biri olmak için neyi ne kadar yapmanız gerektiğine dair doğru bir fikir verilmemiştir. Düzgün bir disiplin verilmemiştir fakat bu, disiplinli olmadığınız anlamına gelmez, sadece bu konu belirsiz kalmıştır ve bu yüzden ne zaman duracağınızı, ne zaman yeterli olduğunu bilmemişsinizdir. Genelde ne yapabilip ne yapamayacakları hakkında hiçbir fikirleri yoktur.
Retro Satürn haritada neredeyse, kişi o alanda HAYIR demekte ve sınır çekmekte zorluk yaşar. Sınır ne demek bilmedikleri için, hem kendileri hem de başkaları için sınır belirlemekte ve limit koymakta zorlanırlar.
Satürn Retro kendi sınırlarını bilmez. Zaman zaman, bu bireyler 40 dönüm araziyi dolaşabilecekken kendilerini küçük bir ağıla hapsederler; bazıları da o kadar sorumsuz olur ki 80 dönüm araziyi dolaşabileceklerini sanırken bir anda hukuk sisteminin uyguladığı toplumsal sınırlara çakılıp kalırlar. Sınırları yoktur – Neptün veya Balık da güçlüyse, işte o zaman ciddi bir sorun vardır. Böyle bir kişi faturalarını her zaman ödemediğini, vergi ödemediğini, çalışmayı sevmediğini, temizlik yapmadığını itiraf etmişti… peki ne yapıyordu? Kendisine bakacak kadın arıyordu.
Satürn retro olduğunda, bu insanların kendilerine hayır demeyi, sınır belirlemeyi öğretmeleri, kendilerinden tam olarak ne beklendiğini öğrenmeleri ve doğru bir sorumluluk anlayışı edinmeleri gerekir. Kendi sınırlarını çizmeli, kendileri için yarattıkları görünmez engelle savaşmalıdırlar.
Sorumluluk durumlarında çok fazla endişe duyabilirler, çünkü zincirlerinin nereye kadar gidebileceğini bilmezler. Bu, ne zaman Hayır diyebileceklerini konusunda kendilerinden kuşku duymalarından dolayı sorumluluk konusunda sorunlara neden olabilir.
1.evdeki Satürn retro, tam bir tipik 1. ev Satürn örneğidir. Öncelikle, bu pozisyona sahip kişiler genellikle gebelik döneminde istenmemiş kişilerdir. Burada Satürn, istendiğini hissetmek, başkalarıyla bağ kurabilmek için onların sorumluluklarını üstlenir. Direkt Satürn, onları korumak için bir dizi bariyerle izole edebilir. Retro olduğu zaman ise, bu insanlar istendiklerini hissetmek için başkalarının sorumluluklarını üstlenir ve Hayır demeyi bilmezler.
Bu konumdaki bir kadın çocukken kendini hep kendi evinde misafir gibi hissettiğini söyledi. Hayatında o kadar çok suçluluk duyuyor ki, ofisteyken kişisel telefonlarına bakamıyor veya uzun bir öğle yemeği molası bile veremiyordu. “Herkese ben bakıyorum!” düşüncesindeydi ve izole olmaktan korkuyordu.
3-4-5-6-7-10-11. evlerdeki Satürn retro başkalarına neyi borçlu olup neyi borçlu olmadıklarını belirlemek konusunda sorun yaşarlar.
2.evdeki Satürn doğal olarak, sadece uğrunda çalıştığın şeyi elde edersin ve bir şeyi elde etmek için çok çalışman gerekir şeklinde hisseder. Kendi ebeveynlerinin kendilerine bakmak için çok sıkı çalıştıklarını gözlemlemişlerdir, böylece bu “çok çalışma” kalıbını veya felsefesini kabul etmişlerdir. Retro olduğu zaman, kendilerini maddi açıdan herkesten sorumlu hissedebilirler – “Annem ailesi için her şeyi kendisi yaptı.” Bir kişi babasının para biriktiremediğini söylemişti, zayıf Satürn nedeniyle sınırları iyi yapılandırılmamıştı ve iflas etti. Bu yüzden bu kişi de aynısının kendi başına gelmemesi için çok çalışıyor.
3.ve 4. evlerdeki Satürn genellikle aile üyelerine Hayır diyemez. 3. evde, neyi ne kadar yapmaları gerektiğiyle ilgili endişe yaşadıklarından ilkokul problemleri olabilir. Endişeli öğrenciler genellikle işitme problemleri yaşarlar veya yanlış anlar ya da hata yaparlar. Yani, hata yapmaktan öyle endişe ederler ki doğru duyamazlar. Endişeli olduklarında, şaşırıp kalırlar. 3. evde Satürn retrosu olan bir kişi, çocukken kültürel fark nedeniyle iletişim kurmakta zorlandığını söyledi.
5.evdeki Satürn, çocuklara, özellikle de ilk doğan çocuğa hayır demekte zorlanır! Bazıları, diğer çocuklara hayır diyebildiklerini, ancak ilk doğana diyemediklerini belirtti! Bir kadın aşırı sorumluluk sahibi olduğunu, her şeyi kendisi yapması gerekiyormuş gibi hissettiğini ve hiçbir zaman kendisine yardım edecek bir bebek bakıcısı tutmadığını söyledi. Bir diğeri, çocuk sahibi olduktan sonra hayatındaki diğer görevlere daha iyi odaklandığını ve organize olduğunu söyledi.
6.ve 10. evlerdeki Satürn, yaptıkları işlerde, kendi sınırlarını bilmedikleri için mükemmeliyetçilerdir. Ayaklarını yere vurup sınır belirlemekte ve hayır demekte zorluk çekiyorlar, bu yüzden patronları ve çalışanları bu durumu suistimal ederler. Bu, patron olmak için iyi bir pozisyon değildir.
7. evdeki Satürn, ilişkilerde ebeveynlik sorunları getirir. Bu kişiler kendilerine sorumsuz bir eş çekebilir ve ilişki her iki tarafı da asla tatmin etmeyen bir ebeveyn-çocuk ilişkisine dönüşebilir.
9. evdeki Satürn, özellikle de retroysa, asla katı bir dini ortamda yetiştirilmemelidir, ama genellikle öyle olur! Bir kadın Katolik okuluna gitmiş ve dinin kendisine dayatıldığını düşünüyordu. Kendilerini dini dogmaların içinde o denli kaybedebilirler ki gerçekte kim olduklarını bile bilmedikleri bir noktaya gelirler. Bu kişilerin yeni bir değerler sistemi tanımlamaları gerekir.
Birkaç öğrencim, farklı kültürlerden veya farklı sosyal yapılardan gelen ebeveynler tarafından yetiştirilmeye dair bir kalıp fark etti. Bu genellikle 3. ev Satürn retrosu için doğruydu.
Burada bir sürü suçluluk ve belki bir de çok fazla korku vardır. Daha fazla eğitim almak için okula geri dönebilirler. Eğitimde bazı kesintiler olur. Çok parlak bir adam, kendinden şüphe duyduğu için birçok kez üniversite değiştirmişti.
Ebeveynlerin veya kilisenin dini ya da felsefi tutumundan gelen, bir reddetme tutumu ya da yeterince iyi olmama korkusu bulunur. Bunu sorgulamadan kabul ederlerse, suçluluk ve utanç duyarlar; eğer reddederlerse, Tanrıyı reddederler.
11.evdeki Satürn genellikle yetişkinlerin dünyasında büyümüştür, bu yüzden çoğu zaman akranlarıyla uyuşmazlar. Direkt olduğunda, kendilerini ait hissetmek için bir grup içerisinde işlevsel bir amaç ararlar. Retro olduğunda ise (onlar da yetişkinler tarafından yetiştirilmiştir ve kendi yaşlarındaki insanlarla iyi anlaşamayabilirler) gruplardan korkarlar. Direkt olanlar, grup içinde sorumluluk alırlar ancak retro insanlar, kendi kendilerine empoze ettikleri sınırlamalar nedeniyle bunu yapmadıklarını söylerler.
12.evdeki Satürn’ün otorite ve terkedilme ile bağlantılı çok fazla korkusu vardır. Genellikle kendilerini izole eder ve anti-sosyal görünürler.
- Bir öğrencim, kendi kendine hiçbir şey yapmasına izin verilmediğini söyledi – çamaşır, yemek pişirme ve temizlik gibi rutin şeyler, bu yüzden şimdi bir yetişkin olarak, kendi sınırlarını nasıl belirleyeceğini bilmiyormuş.
- Pat Geisler’den: Satürn retro olgusu, gerçekten de babanın ölümüne işaret edebilirken, retro durumu muhtemelen baba tarafından sağlanan otoriter rehberliğin yokluğunu düşündürmektedir. Baba mevcut olabilir ancak çocuğun gelişimine karışmayabilir. İşi, tüm zamanını alıyor olabilir. Kendi yapısal eksikliği nedeniyle çocuğuna böyle bir rehberlik veremeyebilir. Ya da despot veya çağdışı olabilir. Durum, baba var olsun ya da olmasın, babalık işlevinin bozukluğu ile ilgilidir.
Bu ilkenin değiştirilmesini gerektiren şartlar vardır. 10. evde Oğlak burcundaki retro Satürn’ün, otorite yokluğunu simgelemesi olası değildir. Ayrıca, gerçekte babanın yokluğu söz konusu olduğunda, ay düğümleri açıları gibi telafi edici konfigürasyonlar vardır. Bu konfigürasyonlar, bu rehberliği sağlayan bir annenin varlığı göstermektedir. Hem anne hem de baba olan bekar anneler gibi.
Ve bir de zaman/olgunluk faktörü var. Bir genç tarafından verilen geri bildirimler, genç olgunlaştıkça tamamen değişebilir. Sakin geçen bir çocukluğun, yaşla gelen bakış açıcıyla birlikte aslında ne kadar korkunç olduğu fark edilebilir. Ebeveyninin “var” olduğuna yemin eden bir müşteri, yaşamının çok ileri bir dönemine kadar ebeveyn yokluğunun büyüklüğünü net bir şekilde algılayamayabilir. Ya da yaşadıkları durumlar, bu kişilerin normal işlevlerini yerine getirmeleri için yüksek seviyede bir rehberlik gerektirmeyebilir.
Bilgi olsun diye söylüyorum, benim de 9. eve Satürn retrom var. Kesinlikle dindar bir evde büyümedim. Bana hiçbir din veya manevi disiplin öğretilmedi. Çocukluğumdan beri, ruhsal olarak beni mutlu eden şeyin ne olduğunu bulmak için çok fazla manevi arayışlarda bulundum ve anladım ki hiçbiri ihtiyacımı tatmin etmiyordu. Tüm dogmatik spiritüellikler veya dinler beni tamamen itiyor. Sanırım kendi çapımda bir paganım. Hayatımda gerçekten bir “tanrının” ya da “yüce bir kaynağın” var olup olmadığını sorguladığım tek an, ben 17 yaşımdayken en büyük kızımın babasının bir araba kazasında öldüğü zamandı – inancımı yeniden kazanmam epey zaman aldı. Sevgi dolu bir varlığın ruh eşim dediğim kişiyi benden nasıl alabildiğini anlayamıyordum. Çok gençtim ve yas tutmayı bırakıp yaşamaya devam etmem uzun zaman aldı. Bu bazılarının kulağına kötü gelebilir, ama onun ölümü sayesinde hayat, yaşamak, sevgi ve inanç hakkında çok şey öğrendim.
İlk derecelerde, çocukluk korkuları ve ebeveynlerin çocuğa sessiz olmayı ve ayak altında dolaşmamayı “öğretmesi”, “iyi çocuk” sendromu görülür. Orta dereceler, şartları değiştirmekte yaşanan zorluğu gösterir.
Son dereceler, yönetici pozisyonları aracılığıyla ortaya çıkan liderlik niteliklerine işaret eder.
9.evdeki Satürn, diğer insanların fikirlerine karşı ilgisizliği gösterebilir veya yansıtabilir.
Satürn retro, 12. ev Satürn’üne çok benzer – kendini motive etmek için bulunduğu ev aracılığıyla gelen dışsal uyaranlara ihtiyacı vardır.
URANÜS RETROSU
Bu pozisyona sahip olan kişi isyankardır ama kişi kendini isyankâr olarak görmeyebilir. Mars gibi, burası da insanın içinde biriktirip biriktirip sonunda isyan ettiği yerdir!
Direkt olduğunda, birey sezgilerinin, isyan duygusunun ve bağımsızlığın bir dere gibi doğal bir şekilde aktığını görür. Retro olduğu zaman ise, bu dereye set çekilir ve sonra da taşar. Daha ziyade yaratıcılıkla ilgili patlamaları olur. Hiç yaratıcı hissetmedikleri çorak bir dönemdeyken bile birdenbire yaratırlar!
Retro durumu, ortaya çıktığı zaman Uranüs’ü daha da güçlü kılar! Kişi, kendini ifade ettiği zaman, daha yüksek bir enerji seviyesine sahip olur.
Uranüs retro kişinde reformcu kompleksi oldukça güçlüdür, bu yüzden minicik tepelerden dağlar yaratabilirler – küçük bir şey patlayıp çok büyük bir şeye dönüşebilir. Daha ziyade dogmatik olabilirler, ancak onlar kendilerini çok normal olarak gördükleri için olup biteni kabul etmeyebilirler.
Direkt ve Retro arasındaki fark, Retro kişisinin, normal olmadıkları halde kendilerini oldukça normal görmeleridir. Farkındalıkları azdır ve kendi içlerindeki Uranüs ile her zaman temas halinde değillerdir. 9. evde açısız bir Uranüs retrosu olan bir arkadaş, metafizik bilgisini profesyonel yaşamına dahil etmenin imkânsız olduğunu düşünüyor (kendisi psikoterapist).
Uranüs’ü retro olan öğrencim, bir duruma karşı isyan etmeden önce, kendisinin değişmesi gerektiğini düşündüğünü söyledi.
Kendilerini haklı görmek ve değişiklik yapmak için neden isyan etmeleri gerektiğini öğrenme ihtiyacı duyarlar.
1.evde Uranüs zaten oldukça bağımsızdır, ancak, Retro olduğu zaman, birey gerçekten ne kadar bağımsız olduğunun farkında olmayabilir! Bu, Uranüs retro kişisinin reform ve iyileştirmeyle ilgili faaliyetlere katılma gereğini vurgulamaktadır. “Biriktirip biriktirip isyan etme” kalıbı, hayatlarının tüm alanlarını etkiler ve bu ilişkilerde, kariyerde ve hatta ikametgâhta, kendini “uy-değiş/isyan et” şeklinde gösterir.
2.evdeki Uranüs, geçim sağlama şekli konusunda alışılmadık bir yol izlemeye olan ihtiyacının farkında değildir. Eğer normal bir işe girerse, bu pozisyon kendisini finansal istikrarsızlık olarak gösterir – istikrarsızlığın normalliğe karşı isyanın bir parçası olduğunun farkında değildir.
İstikrar, alışılmamışı yapmaktan gelir. Çok güvenli, üst düzey bir devlet işinde çalışmak uzun vadede onları mutlu etmeyecektir. Muhtemelen hastalanırlar ya da kovulurlar! İş konusunda alışılmadık olmaya duydukları ihtiyacın farkına varmaları uzun zaman alabilir – ne kadar uzun sürerse, değişim de o kadar yıkıcı olur.
3.evdeki Uranüs, Mars gibidir; ani isyankâr dürtüler nedeniyle ilk öğretimde sorunlara neden olur.
4.evdeki Uranüs, ev, aile ve yaşama ortamına dair normal seçimler yapabilir ancak bunlar asla yürümez. Çocukluklarındaki ev hayatı normal görünüyordu belki ama normal değildi.
5.evde Uranüs – Kendilerini normal olarak görürler ama başkaları onları anti-sosyal olarak görür ve her zaman kendilerini normal durumlardan dışlanmış hissederler. Sıradışılardır ve bu yüzden sıradışı bir dünyada yerlerini bulana kadar içine kapanık olurlar.
6.Evdeki Uranüs retro kişisinin çok hassas bir fiziksel bedeni vardır. Aşırı çalışmamalı ya da yorgun veya moralsiz olduklarında çalışmamalılardır. Yoksa sağlık sorunlarına yol açabilir. Yalnız çalışmayı tercih ederler çünkü diğer insanların elektro-manyetik alanları (auralar) etrafında olmak kendi enerji alanlarına zarar verir. Bu, onları iş arkadaşlarına karşı fevri ve sabırsız yapabilir. En iyi oldukları alan iş sistemlerinde reform yapmaktır. Tek başlarına çalışamazlarsa kolayca sıkılır ve başka işe geçme ihtiyacı duyarlar.
7.evdeki Uranüs, ilişkide ani bir “âşık olma” duygusunu tercih eder. İlişki normalleştiği ve artık heyecan vermediği zaman, anında biter. Nedenini anlamayabilirler bile. Her şey iyi gidiyormuş gibi görünürken birden ilişki bitiverir. İlişki sorunlarında iyi değiller. İlişkiyi “aşk” aşamasında yaşamayı tercih ettiklerini ve ilişki ciddiye bindiği zaman ilgilerini kaybettiklerini gözlemledim.
8.evde Uranüs – Birisi, insanları finansal alışkanlıklarını değiştirmeye ikna etme konusunda çok iyi olduğunu söyledi. Kontrollerinin dışında garip olaylar yaşarlar. Bu olaylar hayat değiştiren nitelikte olabilir.
10.evde bulunan retro Uranüs’ün en iyi çalıştığı iş, direktte olduğu gibi, bir başkasının vazgeçtiği veya başarısız olduğu bir iştir – önceki kişi başarısız olduğuna göre kendisi daha ne kadar kötü olabilir ki? Uranüs başkalarıyla karşılaştırılmayı sevmez. Profesyonel bir faaliyetin en alt seviyesinden başlamakta iyi olmayabilirler.
11.evdeki Uranüs, nereden çıktığı belli olmayan ani hedef değişikliklerine meyillidir.
12.evdeki Uranüs delirmekten korkar. Bir ebeveyn, davranışlarını eleştirmiş olabilir – “El alemin senin deli olduğunu düşünmesini istemiyor musun?!” Ve böylece, deli olarak görülmekten korkar hale gelmişlerdir. Bu kişilerin rahatça kendileri olabilmeleri için New Age veya başka bir geleneksel olmayan gruba dahil olmaları gerekir.
NEPTÜN RETROSU
Neptün direkt olduğu zaman, bulunduğu ev, hayallerinizi gerçekleştirmeye çalıştığınız, bir şeyleri tezahür ettirebileceğiniz ve gerçeklikten kaçmaya çalıştığınız yerdir. Direkt olduğu zaman ise, bu hayalin ya da vizyon gerçekten ne olduğunu kavramak daha kolaydır. Direkt Neptün, daha geleneksel yaratıcılık biçimlerini yönetir.
Neptün retroda kişi, daha belirsiz, daha bulanık olur ve birey, kişisel yaratıcılığını ifade etmek için tam olarak ne aradığını bilmeyebilir. Neptün progresyon ile ileri harekete geçerse, yaratıcılık anlamında ne yapmak istediklerini aniden anlarlar. Bu, zaten hep yaptıkları ama farkında olmadıkları bir şey olabilir!
Neptün, tezahür ettirme, hayal gücünüzden bir şeyler yaratma yeteneğinizin olduğu yeri gösterir fakat retro olunca kişiler bu yeteneğin farkında olmayabilir. Neptün retro, görünmeyen alemlerle olan bağlantısı nedeniyle direktten çok daha hassastır. Burası, yaratıcılıklarının kendisini gösterdiği yerdir – psişik, metafizik, sezgisel, ruhsal, insani yollarla – geleneksel olarak yaratıcı olan bir şey yoluyla değil.
Yüksek hassasiyetleri nedeniyle, uyuşturucu, alkol ve uyarıcılardan kaçınmaları gerekir. Astral bedeni, solar pleksusu köreltmek için madde bağımlılıkları geliştirmeye meyillidirler ve bu başlarını belaya sokabilir.
Bu yüksek hassasiyet, korkuları, paranoyayı ve fobik koşulları teşvik edebilir – gayb alemi ile olan bağlantı, görülen ve görünmeyen arasındaki örtü. Bu kişiler doğal olarak oldukça psişiktir ama bunun farkında olmayabilirler. Bu durum, anlamadıkları gayb aleminden korkmalarına neden olabilir.
Bu insanlar astral düzlemden çok şey alırlar – diğer insanların düşüncelerini ve hislerini kendilerininmiş gibi algılayabilirler. Sigara genellikle astral uyaranları keser.
ÖRNEK: Tarot bakarken, etrafımda çok fazla duman varsa, psişik kabiliyetim kesilir ve sezgim kaybolur. Başkalarının enerjilerini “almayı” kesmek için sigara içen medyumlar ve başka hassas insanlar gördüm çünkü bu, insanı çok yoran bir şey.
Neptün ne istediği net bir şekilde bilmez çünkü aradığı şey somut bir şey değildir. Karşısındaki insanda, o kişinin gerçekte asla göstermeyeceği nitelikleri kolayca görebilirler. Bu onların “ezik tipleri” çekmelerine neden olabilir. Asla gerçek olmayacak bir potansiyeli görürler.
1.evdeki Neptün, çevresine karşı o kadar alıcı durumdadır ki kim olduğunu ya da ne hissettiğini bilmez. Bir tür disiplin öğrenmeli, sınır koymalıdır ki böylece kendi ruh hali ile başkalarının ruh hallerini birbirinden ayırt edebilsin.
3.evdeki Neptün çoğu kez bir takma ad kullanmaktan hoşlanır, çünkü bu, onların titreşimlerini değiştirir. Bu konumda numeroloji çalışması yararlı olur. Sayılara karşı bir yakınlık hissederler. Bazen kolayca kaybolurlar.
4.evdeki Neptün, evdeki koşullara aşırı derecede empatiktir, ancak bunun farkında olmayabilir. Sakin, huzurlu bir ev ortamı ve yaşam alanı bulmalılardır. Ormanda doğayla iç içe olmak güzel olur. Kaos ve düzensizlik bu kişiler için streslidir.
5. ve 7. evlerdeki Neptün, sürekli olarak ilişkilerde belirsiz bir tür mükemmellik arar. Gerçekten ne kadar idealist olduklarının farkında değillerdir! Hayal kırıklığı yaşarlar. İlişki evlerinde Neptün, hayattaki gerçekliğin acısından kaçmak için ilişkilere sığınır. Acı hissetmeye başladıklarında, ilişkiyi bırakıp yollarına devam eder.
6.evdeki Neptün, çalışma ortamına ve bu ortamdaki kaosa süper duyarlıdır. İşlerinde bir ideali gerçekleştirmeye ihtiyaçları vardır, fakat saf olabilirler, – iş değiştirerek gerçekten ne yapmak istediklerini bulmayı arzularlar ve bulamazlar.
9.evdeki Neptün, bu gezegende yaşamak için ütopik fikirler arar. Böyle bir şey olmadığı için de çokça hayal kırıklığına uğrar. Hatta kinik bile olabilirler.
10.evdeki Neptün, hayatında yaratıcı bir şeyler yapmak ister, ancak genellikle ne yapmak istediğini bilmez.
ÖRNEK: Bir keresinde ders verirken sınıftaki tüm öğrenciler güçlü bir Neptün’e sahipti; Profesyonel olarak yapmak istedikleri işlere uygun değillerdi, uygun olmadıkları bir kariyer için çalışıyorlardı ya da profesyonel açıdan bir tür büyük adam olma özlemi duyuyorlardı.
11.evdeki Neptün, belirsizliğini, ideal arayışıyla ve bu idealleri taşıyan insan arayışıyla ifade eder. Ne aradıklarını gerçekten bilmezler – çoğu kez kişisel hayatlarında acı ve korkudan kaçmak için – ve düzenli olarak, peşlerinden koştukları bir ideali taşıdığını hissettikleri insanlara doğru çekilirler. Bu, anın vizyonudur, çünkü gerçekte ne aradıkları konusunda net değildirler. Buldukları şey istedikleri şey değilse (veya grup, bağlılık talep ettiği zaman), onu bırakıp başka bir şeye geçerler.
Bu insanlar kendilerini gruplarla çalışarak, bağımlılara yardım ederken bulabilirler – her tür bağımlılar – uyuşturucu, alkol, seks, yemek).
Gruplar ve arkadaşlar evinde yerleşmiş Neptün retro insanları düzensiz gruplara (spiritüel insanlar nadiren organizedir), gezegeni kurtarmak gibi harika bir ideale sahip olan ancak aslında hiç kimsenin ne yaptığını bilemediği gruplara bağlanıp kalabilirler.
Arkadaş seçerken, hayalperestlere ve alkoliklere karşı bir çekim duyarlar. Arkadaşlıkla parayı asla karıştırmamalılar. Sempati uyandıran, kurtarma isteği uyandıran insanlardan kaçınmaları gerekir.
12.evdeki Neptün, o kadar medyum özelliklidir ki gerçeklikle başa çıkmak zor olabilir.
PLÜTON RETROSU:
Plüton retro olduğu zaman daha güçlüdür ve bu güç oldukça psikolojiktir ve bu yüzden, psikolojik düzeyde daha fazla şey algıladıkları için başkalarına karşı oldukça şüpheci olabilirler.
Direkt Plüton dış güce daha çok ilgi duyar – harika bir iş, çok para gibi.
Retro Plüton kesinlikle daha psikolojiktir – araştırma, şifa, dönüşüm gibi.
Görünmeyeni çok hızlı bir şekilde algılar, olumsuz tarafı daha kolay görürler ama bunu bırakmaları gerekir çünkü bu onları yaşamdan ve insanlardan izole edecektir.
Bu insanlar bilinçdışını çok daha iyi kavrarlar. Bu onları daha ziyade yalnız kurt yapar, içe dönük hale getirir. Etraflarında çok insan olduğu zaman, psikolojik süreç nedeniyle ve çok fazla bilgi algıladıkları için rahatlamakta sorun yaşayabilirler.
Ev konumunda inanılmaz bir rejenerasyon ve gençleşme gücü bulunur.
Plüton, kendi kaynaklarını kontrol altında tutmak ister. Direkt harekette bir güç meselesi vardır. Retroda ise psikolojik zayıflıktan korkar.
3.evdeki Plüton, yoğun bir şekilde odaklanarak başkalarının zihnini kontrol edebilir. Bu onları harika öğretmenler yapabilir, başkalarının zihnini olumlu yönde etkileyebilecek insanlardır.
6.evdeki Plüton işlerinde çok yoğundur. Aksamaları kaldıramazlar. Bu, iş arkadaşlarından uzaklaşmaya neden olabilir. En iyi yalnız çalışırlar. Genel olarak takım oyuncusu değillerdir.
7.evdeki Plüton’un işbirliği yapması biraz zordur çünkü yoğunluğu o kadar güçlüdür ki yalnızlığa olan eğilimleri ile başka bir insanla hayatı paylaşmak bir arada yürümez.
8.evdeki Plüton, genelde evlilikte finansın kontrolünü eline almak zorunda olduğunu düşünür. Bu da işbirliği sorunlarına neden olur. Başka bir kadın, kontrolü eline almak ve tüm faturalarını ödemek isteyen kişinin kocası olduğunu ama bunu hiç yapmadığını söyledi – ve bu sürtüşmeye neden oluyordu.
11.evdeki Plüton bir grup pozisyonu değildir ama bu kişinin bir gruba girme, grubu yeniden canlandırma, işleri yoluna koyduktan sonra da gruptan çıkıp gitme gibi bir yeteneği vardır. Başkasına devretmek üzere grup organize etme yetenekleri vardır.
12.evdeki Plüton öylesine yoğundur ki araştırmaya, incelemeye karşı çok güçlü bir eğilimleri vardır ve en büyük varlıkları, diğer insanların kendi kendilerini kurtarmalarına yardımcı olma kabiliyetleridir. Psikolojik analiz yapmakta bilgililerdir. Başkalarının güçlü ve zayıf yönlerini hızlıca bulabilirler, böylece insanların kendi kendilerine yardım etmelerine yardımcı olabilirler.
Direkt Plüton gibi, bu da hayatı tehdit eden durumlarda oldukça koruyucu bir konumdur.
Astrolog Lynn Koiner
Hazırlayan: Gülin Koçhan