Hayalgücü ve Ahlaksızlığın Astrolojik Göstergeleri

Hayalgücü

Özellikle şiirsel ve artistik hayalgücü ateş ve su burçlarında en güçlü, Su burçlarında ise en güçlü konumundadır. Ek olarak, Kova ve Terazi çoğunlukla gündüz düşlerinden ve zihinsel fantezilerden haz alır. “Birşeyleri hayal etmek” durumunu içeren halüsinasyonun hafif hali ise Balık ve Neptünyen bir kavramdır ve genellikle Merkür’le de ilişki içinde olur, bazen de yeni başlayan ilham da ya da görülmeyeni görme yeteneğine sahip olma halini de gösterebilir.

Şair ve ressamların horoskoplarında sanatsal hayalgücü göstergeleri olarak Ay, Merkür ve Venüs etkisinin karışımını görürüz, 5.ev de sıklıkla olaya dahil olur. Tennyson’ın 3.evinde 5.ev lordu Merkür Yengeç ve Ay İkizler ile Venüs vardı. Thomas Hardy’nin 5 lordu 3.evindeydi, 3.evin yöneticisi Ay Yengeç’ten yakın bir üçgen alıyordu ve Merkür Venüs ile kavuşum yapmaktaydı. Kipling’in Merkür’ü 5.ev lordu olan Venüs ve Mars ile kavuşmuştu ve Ay İkizler’de idi. Jules Verne, öğleye doğru doğmuştu, 8 Şubat 1928’te Nantes yakınlarında dünyaya geldiğinde Ay Jupiter ile Akrep burcundaydı, ikisi de Neptün’e sekstil açıdalardı, Kova burcundaki Güneş’e kare ve Venüs Balık ile Satürn Yengeç’e üçgen yapmaktaydılar.  Bu, İyi çalışan bir büyük üçgene güzel bir örnektir.

Hayalgücünü başka birşeye çevirmekten bahsederken, 4. George renkli hayalgücünü ölçüsüz kendini beğenmişlik ve kendini aldatma konusunda kullanma üzerine iyi bir örnektir. Waterloo’da kazanacağını sürekli söyleyerek kendini buna gerçekten inandırdı. Burada Ay kavuşum Jupiter ve karşıt Mars kendini üstünleştirme duygusu verirken, Güneş kavuşum Neptün Aslan ise aynı fikri daha yumuşak şekilde vermiştir ve sonuç yine kendini kandırmaktır. 6 gezegen sabit ve 5 gezegen ateş burçlarındadır, Hava burçlarında hiç gezegen yokken, sadece bir değişken pozisyona sahiptir, bu da kendini daha zeki sanma ve üstün görme eğilimini göstermektedir.

Küstahlık ve Ahlaksızlık; Kibir ve Dürüstlük

Ahlaksızlık (Cinsel). Bu konu modernlere göre ortaçağ yazarları tarafından oldukça tartışılmıştır. Guido Bonatus’a göre bu konularda “Kişinin Venüs ve Mars’ı maskülen burçlarda olursa, kişi belli bir raddeye kadar etkilenecektir.” Eğer daha doğudalarsa kişi daha aşırı olabilir, enseste yatkın olabilir vb. Eğer daha batısal ve feminen burçlardalarsa, kişinin ruhu “kötü ve uygarlıktan uzak” olabilir. Bu durum Satürn tarafından herhangi bir açı alıyorsa daha da kötüleşebilir. Ama kişi bir kadınsa ve bu gezegenleri feminen burçlarda ve doğusal ise, erkek sevgililerden hoşlanmayabilir. Eğer feminen burçlar ve batısal ise, bu durum tam tersidir.

Uranüs ve Neptün’ün keşfi bu konunun aydınlanmasına yardımcı olmuştur. Uranüs ve Neptün’ün yaptığı açılar, özellikle 5. ve 7.eve yaptığı açılar ahlak konusunda değişmeyen bir endişeye sebep olmuştur. Ayrıca normal olmayan davranışlar konusunda da bir eğilimi gösterir. Bunların hepsi özellikle Boğa ve Akrep arasında 5. ve 7.evi içeren şiddetli karşıtlıklarda oluşur. Olağandışı bir şekilde bu durumlarda oluştuğu görülmüştür.

Homoseksüellik neredeyse her zaman Uranüs olarak referans gösterilmiştir. Bir durumda Güneş ve Venüs Kova burcunda, Uranüs’e üçgen açıdaydı. Uranüs, 5.ev yöneticisi Jüpiter ile kareydi ve Mars Akrep burcunda, Güneş ve Venüs’e kare açıdaydı. Mars’ın iyi bir açıda olması hayvansal hisleri ve yasalara uyan çizgileri uyarır, kötü açılarda ise Mars genellikle aşırılıktan dolayı yıkıcı etki gösterir.

Satürn iyi açılarda tutkuyu kontrol eder, kötü açılarda ise yıkar veya sapıklaştırır. Kötü açılarında, 5.ve 7.evi içine aldığında, özellikle Ateş burçlarında sıklıkla cinsel ilişkide bulunmamayı gösterir.

An Encyclopaedia of Psychological Astrology, Charles Carter

Çeviren: Nur Kılınçer, Psikolojik Astroloji Akademisi Öğrencisi

Kategoriler

Astroloji Dergisi 

Son Makaleler

Youtube Kanalımız
Tags: , ,

Benzer Makaleler

Menü