Sigmund Freud genellikle bilinçaltını, bilincimiz tarafından baskılanmış travmatik veya hoşlanmadığımız deneyimlerimizi içeren psişenin bir parçası olarak tanımlamasıyla bilinir. Jung ise bir adım daha ileri giderek: Bilindışının sadece bireysel olmadığını, bundan da öte insan evriminin inanılmaz zenginlikteki ruhunu taşıyan kolektif bilinçdışının varlığına da işaret eder. Jung’a göre bu miras her bireyde kendini yeniden var eder.
Rüyalar, kişisel bilinçdışı ve kolektif bilinçdışının her ikisine de açılan bir kapı olarak kabul edilebilir. Rüyada görülen bir zalim ya da masum bir çocuk, bizim farkında olmadığımız boyutlarla kurduğumuz bağlantıyı temsil eden sembollerdir. Bunlar içimizde, tek başına rasyonel aklımızla algılayamadığımız belirli ortaklıkları uyandırabilirler.
Jung, bu sembollerin çoğunun evrensel doğamızın bir parçası olduğunu keşfetmiştir. Bu semboller, tüm insanlık tarihinin mitlerinde ve peri masallarında bulunabilirler. Bunlar, tüm insanlığın erişimine açık bilgi ve bilgeliği hatırlatırlar. Jung, bu yüzden sembolleri ilkel temsil ve arketipler olarak adlandırır. İlkel temsilleri tek başına tanımlamak zordur. Liz Greene onları tüm çevremizde kendini gösteren enerji döngüleri olarak görür. Onların tek başlarına anlamları olmasa da çevremizdeki sembollerle kendilerini ifade ederler.
Bu bağlamda, Güneş sistemi yaşam enerjisi döngüsünün sembolü olarak görülebilir ve içerdiği en küçük yaşam formlarını her an yansıtır. Kişinin burcu bu enerji döngülerinin sembolik bir temsilidir. Bu sembollerde bireyin potansiyel kişiliğinin kaynağını görebiliriz. Jung gezegenleri tanrılar, bilinçdışının sembolleri ya da güçleri olarak tanımlar. Ancak, bu tanrılar her bireyin içinde farklı şekilde var olur.
Astrolojik olarak incelendiğinde Güneş sembolü; özü, merkezi, kral veya patron figürünü ve her bireyin içinde bulunan yaratıcı yaşam enerjisini sembolize eder. Bu yorumlamalar, bilinçli bir şekilde Güneş sembolünden elde edilir. Liz Greene sembolü, bilinçdışının dışavurumunun ilk hali olarak tarifler. Green’in yazdığına ilişkin olarak:
Bir sembol, yaşamın bitip tükenmeyecek yorumlarını içeren ve aklın onu sınırlı tanımlamaları veya anlama çabalarından kaçınan bir yönünü önerir veya işaret eder. Onun çok yönlü anlamlarının derinliği hiçbir zaman tam olarak kavranamaz.
Astrolojide merkezi bir arketip sembolü doğum haritası dairesidir. Tüm kültürlerde daire bütünlüğün bir sembolü olarak bilinir. Aynı şekilde burç “Ben” arketipini ve bireyin bütünlüğünü gösterir.
Kaynak: https://www.astro.com/astrology/in_pa_arche_e.htm