Eğer Jüpiter’in anlamı genişleme yoluyla büyümekse, o zaman Satürn’ün anlamı kısıtlama yoluyla olgunlaşmaktır. Haritadaki konumu, kayıp, hayal kırıklığı ve başarısızlıkla karşılaştığımız yerleri vurgulayabilir ve bunun getirdiği duygusal acıyı. Genellikle deneyimi zorlayıcıdır ve değeri genellikle Satürn’ün diğer niteliği olan zaman geçtikten sonra tanınır.
Birçok insan için, özellikle de görüş ve vizyon açısından olgunlaşmış olanlar için, Satürn geçişleri yararlı bir zaman olabilir, burada istikrar ve uzun vadeli planlamaya yapılan sürekli yatırımların kalıcı bir şekilde ödüllendirildiği kaliteler ortaya çıkabilir. Bu dönem, geçmişte yapılan fedakarlıkların doğru olduğuna dair hatırlatma işlevi görebilir. Satürn her zaman bir ‘yaşlanma’ dokunuşu getirir, yaşlanma ve yavaşlama hissi; bazen, geçmişte tutkularımızı sürükleyen hayalleri ve hedefleri bırakmaya istekli olduğumuzun şaşırtıcı bir farkındalığını getirir.
Negatif ifadesinde Satürn, kış gibi, gelecekteki büyümeye engel olan her şeyi budamaya gelir ve geçici bir kısıtlama dönemi getirerek durumumuzu konsolide etmeye zorlar. Satürn, bireyler olarak ne kadar yalnız olabileceğimizi ve sevgi ve güvenilirlikle bağlandığımız ilişkileri ve maddi konforları ‘bırakabileceğimizi’ düşünmeye teşvik edebilir. Bazı transitleri yalnızlık ve duygusal izolasyon dönemleriyle örtüşebilir; bazıları, yanlış bir gerçeklik üzerine kurulu bir girişimin gerçek renklerini göstermesiyle sadece hayal kırıklığı getirir. Satürn, genellikle finansal kayıp veya bir iş fikrinin başarısızlığı dönemine denk gelir, ancak Satürn, bu kaybın tohumlarını atmış olabilir, sadece kaçınılmaz sonucunu ortaya çıkarmıştır. Satürn, gerçeklikle uğraşır ve bizi yüzleşmeye zorlar.
Yörüngesi çok yavaş olduğu için, genel anlamda Satürn’ün olgunlaştırıcı etkisinin en yoğun hissedileceği zamanları tahmin edebiliriz. Yaklaşık yedi yaşında, Satürn natal pozisyonuna karesiyle çocuk gelişiminin önemli bir aşamasını işaret eder, süt dişlerinin kaybının yaşandığı bir döneme öncülük eder. Karşıtlık, yaklaşık 14 yaşında ortaya çıkar, bu da çocukluğun kaybı ile ergenliğe girişi simgeler. Bir sonraki kare, yaklaşık 21 yaşında ortaya çıkar, bu da ergenliği geride bırakıp yetişkin olarak hayata başladığımız zamandır, ancak gerçek olgunluğunun genellikle ‘Satürn dönüşü’nden sonra başladığı söylenir ve bu da genellikle 29-30 yaşları arasında gerçekleşir. Çoğu insan, bu zamanda önemli bir değişiklik yaşar, çoğunlukla kayıp, üzüntü ve depresyon eşlik eder. Ancak sadece geriye dönüp olaydan nasıl çıktığımızı gördüğümüzde, kendimizi biraz daha yaşlı hissettiğimizi, ancak esasen çok daha bilge hissettiğimizi anlarız.
Deborah Houlding, www.skyscript.com sitesinden alınmış ve çevrilmiştir.
Çeviren: Gülden Bulut
